Gamze Karadağ
Ölüm Şifresi - Kayahan Demir
10/08/2015 Ölüm Şifresi - Kayahan Demir kitap yorumum; İlk olarak şunu söylemekten büyük bir keyif duyacağım. Bana göre Türkiye'deki en kaliteli yazarlardan biri oldu sevgili Kayahan DEMİR. Beklentimin oldukça üzerinde süper, akıcı, ilginç konulu bir kitabı bitirdim. Sonunda birazcık üzüldüm. Keşke hiç bitmese dediğim, hayatımda hep büyük bir yere sahip olacak nadir kitaplardan birisi benim için. Sevgili Kayahan Demir eline, yüreğine, kalemine sağlık, böyle bir kitabı yazıp bizlerle buluşturduğun için ne kadar teşekkür etsem az diye düşünüyorum. Konuyu, okumayan merak eden arkadaşlar için kısaca anlatmak istiyorum. Merih Üniversite sıralarındayken eşi Eda ile tanışıp, çok mutlu bir evlilik yaparlar. Bir erkek(Melih) birde kız(Ecem Su) çocukları vardır. Geçirecekleri trafik kazasından sonra Merih'in tüm hayatı değişecektir. Elim kazada eşini kaybettikten sonra kendiside ciddi bir beyin ameliyatı geçiren Merih'in hayatı kâbusa dönmüştür. (Çok fazla konuları açmak istemiyorum, çünkü okuduğunuzda o zevki tatmanızı istiyorum.) İstanbul'da tek başına yaşamaya başlar, çocuklarını da İzmir'de yaşayan annesine emanet etmiştir. Merih geçirdiği ameliyat sonrasında ellerinde kalıcı hasar (titreme) kalmıştır. Bir sabah uyandığında masasının üzerinde BİLİNÇ ALTI MESLEK EDİNDİRME KURSU yazılı bir kart bulur. Kartın üzerinde ki vaatler ilgisini çeker ve sonunda o adrese gitmeye karar verir. Kursta ki yaşlı Merih'le tanışır, titremelerinden kurtulacağını vaat eden bu yerde inanmamakla birlikde denemekten birşey olmaz düşüncesi ile yaşlı Merih'in geceleri izlemesi için verdiği bir takım cdleri alıp evine döner. Bu cdlerin içinde subliminal mesajlar içerdiğini sonradan farkedecektir.Hergün bir cdyi izleyip uykuya dalan Merih ilk günden itibaren cd deki resimlerin etkisini görmeye başlar. Titremeleri geçer hatta eskisinden daha iyi resim yapmaya başlar. Kısa sürede çok büyük bir üne kavuşan Merih, daha sonra başına geleceklerden habersizdir. Zaman geçer bir takım ilginç şeyler yaşamaya başlar. Hayatında hiç görmediği ve tanımadığı insanların portrelerini çizmektedir portrenin arkasına da ceset hallerini. Fakat bunları uyurken çizmektedir. Portrelerin altında tarihler bulunmaktadır, çizim ve portesini çizdiği kişinin öldüğü tarihler. Gazate nin sayesinde çizdiği portrenin kim olduğu ortaya çıkar ve ölüm sebebleri ve ölmüş halleri ile... Olaylar böylece başlamıştır ve her gün yeni bir portre çizmeye, uykudayken devam eder. Merih bu olanlardan hiç hoşnut değildir. Psikiyatr(Fuat AKIN) desteğine başvurur ve ona başından geçenleri tek tek anlatır. Çizdiği portrelerdeki cesetler başına musallat olmaya başlarlar. Zaman geçer Merih bir çok olay yaşamaya devam eder ve kısa zaman sonra psikolojisi darmadağın olur. Rüyalarında gördüğü garip olaylar, cesetlerin sürekli ölmesi gerektiğini söylemesi yüzünden, bir kaç kez intihara teşebbüs eder fakat bir türlü ölmeyi başaramaz. Köprülerden atlar, silahla iki şakağından kendisini vurur, yinede bir türlü ölemez. Daha sonra kursta ki yaşlı Merih'den tüm gerçekleri öğrenir. Merih'de çok sevdiği birine bu yetiyi veremezse sevdiklerinin ölümünü görecektir. Bedeli çok ağır olan bu ceset ressamlığı sonunda annesi ve kızını da bu şekilde (uykuda portrelerini çizip) ölümlerine şahit olur. Sonunda üzüntüsünden küvette intihar eder, bu kez ölümü başarır. Kitabın ayrıntılarını fazla yazmadım, heyecanı kaçmasın diye. Umarım benim zevk aldığım kadar sizlerde bu kitabı okurken aynı şeyleri hissedersiniz. Hiç Yayıncılık'a bu güzel ve kaliteli kitabı bizimle buluşturduğu için ayrıca teşekkür ederim. Şimdiden hepinize bol gizemli ve bol keyifli okumalar dilerim. :) |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
Kayahan Demir: Gaipten Sesler - 27/12/2016 |
Kısaca söylemek gerekirse gerilerek, birazcıkta korkuyla ve kesinlikle merakla okunan bir kitap. |
Josh Malerman - Kafes - 29/12/2015 |
İthaki yayınlarına bir okuyucu olarak eşsiz eserlerle bizleri buluşturdukları için, sonsuz teşekkürlerimi sunarım... |