Meryem Seyda Parlak
meryemseydaparlak@gmail.com
Psikoloji ve Kişisel Gelişim Rafı
14/10/2015  Psikoloji nedir? Kişisel gelişim nedir? Neden psikoloji orijinal adıyla anılırken kişisel gelişim türkçeleşmiştir. Bir kitapçı da neden ikisi aynı rafta yer almaz? Aralarındaki fark nedir? İkisi aynı alan olabilir mi? Her zaman bir başlık birçok cevabı barındırırken bence aynı zamanda birçok soruyada barındırır. Önce sorular mı yer almalı yoksa açıklamalarla mı? Zihinde hangisinin daha kalıcı olduğuna bağlı aslında. Hepimiz birçok kez kitapçıya gitmişizdir. Rafların önünden geçerken gözümüze ilk önce resimler çarpar. Sebebi ise bütün insanoğlunun diğer canlılara göre algısını örgütleyebilmek için kullandığı en önemli duyusu ‘Görme’ duyusudur. Önce görür, sonra okur, daha sonra ise algısında anlamlandırmaya çalışır. İnsanın algısından haberdar olan reklam şirketleri reklamları, afişleri bu bilgiye göre hazırlar. Peki psikoloji ve kişisel gelişim rafındaki görüntü nasıl? Kişisel gelişim rafındaki kitaplar daha renkli, kapaklarında resimlerden çok isimler büyük harflerle, psikoloji rafındaki kitaplar ise sade, tek renkli ve küçük harflerle yazılmıştır. Birbirlerinden farkı sadece kapakları değil. Psikoloji kitapları kalın, kişisel gelişim kitapları ince oluyor. Önemsiz bilgi taşıdığı için mi yoksa önemli bilgilerin kısa bir özeti olduğu için mi incedir? Öncelikle bu rafların önüne geldiğinizde, çoğunlukla yanyanadır. Neye ihtiyacınız olduğunu bir düşünün. Anlamını tam olarak bilmediğiniz psikoloji’ye mi ya da adı zihninize yakın olana mı? Birçok kişi kişisel gelişim kitaplarını tercih ediyor. Nedeni sorulduğunda “Sıkıcı değil. Üstelik içinde testlerde var “ diye açıklıyor. Psikoloji kitapları bu kadar sıkıcı mı? Bana sorarsanız okula gitmek kadar sıkıcı. Birlikte bu iki ayrı alanı inceleyelim. Psikoloji’nin kelime anlamı ‘Ruh Bilimi’ demek. Neden böyle kullanıyoruz? Muhtemelen kullanıldığında zihinde çağrıştırdığı üfürükçü kavramı olacaktır. Fakat sadece psikoloji demekte pek bir şey çağrıştırmıyor. Örneğin; “Psikolojim bozuk” diyoruz. Çevirirsek “Ruh bilimim bozuk” oluyor. Bu devrik cümle ile beraber ruh bilimi ne demek? Psikoloji’nin kurucuları bu alanı soyutluktan kurtarabilmek için çok uğraşmışlar ve kendi diyarlarında bu alanı çeşitli testler ve analizlerle somut bir bilim haline getirmişler. Onların bu soyut, somut arasında gidip gelirken aynı şey doğu toplumu için söz konusu değil. Biz ruh bilimi dersek soyut algılarız. Bu da anlam karmaşasına yol açıyor. Birde ruh bilimi ne kadar bütünü oluşturur? Ama kişisel gelişim adı üstünde kişisel bir alan olduğundan daha sade görünüyor. Ve “Kendini geliştiriyorsun öyle değil mi?” diye sorular soruluyor. İçeriğinde ‘Gelişim’ geçtiği için daha anlamlı. Zaten kimlik, kişilik gibi kavramlarda açıklanabilir olduğundan daha kolay ve somut. Şimdi de bu iki alanın kitaplarındaki içeriklere bakalım. Ruh bilimi; daima araştırmaları dile getirir, açıklar ve izah eder. İçinde testler yoktur. “Çocuklara şunu uygulayın ya da çocuklara şöyle davranın” demez. Yalnızca “Çocuk şöyle davranabilir. Şu koşullarda şu tepkiyi verebilir” der. Takibi size kalmıştır. Ve bu tarz kitaplar çoğunlukla okuyucunun ihtiyacını karşılamaz. Çünkü anlık bilgi değildir. Kişisel gelişim kitapları ise uygulama ve komutlarla doludur. Testlerde komutların bir parçasıdır. Uygulayıp gönül rahatlatıcı bir sonuç alırsanız eğer o kitabı herkese önerirsiniz. Komutlar kolaycılığın ilk adımıdır. Kişi hayatını kolaylaştırdığını düşünür. Aslında birileri onun yerine düşünüyordur. Birde test kötü sonuçlanırsa ilk müracaat edeceği kişi bir psikolog olacaktır. Yeterli sabrınız ve zamanınız varsa zihin açıcı ruh bilimi, yani pskoloji kitaplarını okumaya çalışın. Meryem Seyda Parlak meryemseydaparlak@gmail.com |
|
|
Yorumlar |
| Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
| Psikoloji’ye (Ruh Bilimine) Olan İhtiyaç - 21/12/2015 |
| Yük biriktirmek hem bedeninizde hemde ruhunuzda farklı ruhsal sorunlara yol açar. |
|
|
| Abdullah Küçük | |
| Ev Hapsi Günlerinden | |
|
|
| Ali Haydar Koyun | |
| Rakamlarda büyük, güç de zayıf olan topluluk | |
|
|
| Derya Kadıoğlu | |
| Yalvaç'ın İnsanları | |
|
|
| Fırat Han Koçak | |
| Dünyayı Sömüren Küresel Çeteler - 4 | |
|
|
| Hanife Mert | |
| Eylül ve Hüzün | |
|
|
| Zehra Gaylan Yüksekkaya | |
| "Sahi, Neydi Bayram?" | |
|
|
|
| Abdullatif Acar | |
| Umut Adına Martı Olmak | |
|
|
| Afşin Selim | |
| Kitapla Diriliş | |
|
|
| Ahmet Aytaç | |
| Yazmak kolaydır, Okutturmak büyük marifet ister... | |
|
|
| Altun Özmeşe | |
| Kalpteki Kor Parçası | |
|
|
| Aslı Ersoy | |
| Zıtlıkların Öğretisi* | |
|
|
| Aynur Hazar | |
| Nice Ömürler Eskir Yaşamanın Teninde | |
|
|
| Ayşen Kurban | |
| Eksiğim | |
|
|
| Aytekin Duran | |
| Görmek ve Duymak Nasıl Bir Duygudur... | |
|
|
|
| Beyhan Uygur | |
| Şekerci Dede ve Tonton Eşi | |
|
|
| Burak Kılıçaslan | |
| Burak Kılıçaslan: Emin Demir ile "Ferman" Üzerine Bir Söyleşi | |
|
|
| Çağrı Cebeci | |
| Çağrı Cebeci: Yaşlılık | |
|
|
| Dilruba Başak | |
| Her Şey Sevince Güzel | |
|
|
| Diyanet İşleri Başkanlığı | |
| Öfkeye Hakim Olmak | |
|
|
| Engin Dinç | |
| Dil Belası | |
|
|
| Ergül Yılmaz | |
| Bir Demet Şiir | |
|
|
| Gamze Karadağ | |
| Kayahan Demir: Gaipten Sesler | |
|
|
| Gamze Parlak | |
| İnsanlık Nereye Gidiyor | |
|
|
| Gözde Karadağ | |
| Gözde Karadağ: Hakan Yusuf Yılmaz - Alpagut Budun 1 Beklenmedik Keşif | |
|
|
| Gülhan Teke Genç | |
| Evrildik (mi?) | |
|
|
| Hatice Yatkın Yetişen | |
| Adımı Unutma (İmza: Kadın) / Kitap Yorumu | |
|
|
| Havva Yaşar | |
| Tefekkür Üzerine Hasbihal | |
|
|
| Hayrettin Gönül | |
| Zaferimiz Daha Bir Yaşında! | |
|
|
| İbrahim Ethem Gören | |
| Bir Burak bekleniyor! | |
|
|
| İlhan Özgür | |
| Türk Eri | |
|
|
| Kaşif Meriçli | |
| Kaşif Meriçli: Little Fugitive | |
|
|
| Mahmut Ferhat Alptekin | |
| Demokratik Sol | |
|
|
| Mecbure İnal Vela | |
| Çizdim, oynamıyorum! | |
|
|
| Mehmet Aydın | |
| Ömer Faruk Kaya: Sus ve Bana Aşkı Anlat | |
|
|
| Merve Güney | |
| Güneşin Kızı Biterken | |
|
|
|
| Meryem Seyda Parlak | |
| Psikoloji’ye (Ruh Bilimine) Olan İhtiyaç | |
|
|
| Muharrem Dere | |
| Doğu, Batı. Dost, Düşman! Kime Göre? | |
|
|
| Murat Ginlik | |
| Kısacık ve Çok Uzun Bir Hikâye | |
|
|
| Murat Şaşzade | |
| Küçük Tuhaflıklar | |
|
|
| Mustafa Gündoğdu | |
| Ölüm Var... | |
|
|
| Nagihan Örsel | |
| Sadece SEN! | |
|
|
| Nazan Arısoy | |
| Yağmur'un Aşka Teslim Oluşu | |
|
|
| Necati Dilek | |
| Uğruna Şiirler Yazılan Kadın | |
|
|
| Necdet Bayraktaroğlu | |
| Büyük Türk Devlet Adamı Timurhan'ın Hayatı, Vasiyeti ve Yasası olan Tüzükat-ı Timur | |
|
|
| Nermin Güday Kaçar | |
| Asker Yolu Beklerim | |
|
|
| Nurcan Dağ | |
| Yalancı Pollyanna Kitap İncelemesi | |
|
|
| Nurhan Işkın | |
| Dedemin Saati | |
|
|
| Nurittin Günay | |
| Babamın Jübilesi | |
|
|
| Özlem Akşit | |
| Selamlaşma Geleneğinin Toplum ve Gençliğimiz İçin Anlam ve Önemi | |
|
|
| Pakize Şeyma Kandemir | |
| Salgının Yeni Yazarları 1 | |
|
|
| Selahattin Doğan | |
| İyilikde İnatlaşmak | |
|
|
| Şükran Pınarcan | |
| Duran Çetin Cüneyt kitabı yorumu | |
|
|
| Turan Yalçın | |
| Çay Felsefesi | |
|
|
| Yasemin Ilgın | |
| Yasemin Ilgın: Hayallerim | |
|
|
| Zeynep Didem Gezgin | |
| Merhamet | |