Dilruba Başak
Sevginin Gücü
23/01/2016 Savruluyoruz. Bilemiyoruz ne yapsak ne etsek ve nereden başlasak? Dünya coğrafyasında yaşayan insan topluluklarının yaşarken aralarında olması gereken duygu selleri, ortaya çıkan insan tabiatları, hangisi nereye ve insana neler yapıyor veya neler yaptırıyor? Bunlar hangi duygular? Sevgiden mi sadakatten mi yoksa vefadan mı? Bulamadım bir türlü, sevgi mi desem, sadakat mi desem, vefa mı desem bilemiyorum. Kaçımız vefayı buldu. Hani bazen diyorum da vefayı vefasızdan mı öğrensem, dostuna sırtını dönerken dostun çektiği acı karşısında acımasızca vurdumduymazlığını görüp çekip giderken, bu gidişi uzaktan izlerken içimizden belki "yok ben bunu yapamam "diyerek bir nebzede olsa ders alabilir miydik? Ya da dünya denen yalan kürede sadakat var mı? Güldürmeyin Allah aşkına… Sadakat diye bir haslet kalmamış. Sadakatsizliği, sınırsız örneklerle çoğaltabiliriz. Çocuğun ailesine, eşlerin birbirine, ortakların işlerine, işçi iş verenine, iş veren işçisine vs. Kendimce tefekkür ettim ve sonunda her şeyin çözümünü sevgi de buldum. Evet, bence sevgi… Sevgi işte, asıl o aranıp da bulunamayan vefayı da sadakati de her şeyi içine alan, yutan, yanına ‘siz’ eki gelince yutup her şeyi bitiren yüce duygu… Evet, sevgi denen yüce duygu, sevgi yoğunlaşınca aşka dönüşen o ulvi duygu… Öyle ki Yüce Yaradan’ın içimize bahşetmediğinde, o muhabbetin oluşmasını istemediğinde, sevemediğimiz paha biçilmez duygu işte… Ben az da olsa dünya da bir parçasına rastlayabildiğim ve uğruna her şeyi yapanların olduğu o mücevher sevgiden bahsediyorum. Sevgimizi kimlere verdik, kimlere veriyoruz ve vermeye devam ediyoruz veya etmeliyiz? O kadar yoğun düşüncelere boğuldum ki, birden karşımda koca bir sahne oluştu. Anlamsız yapılan savaşlar, savaşta hayatını kaybeden suçsuz savunmasız yaşlı aciz ve çaresiz çocuklar, savunmasız bütün insanlar, acımasızca katledilen bütün diğer canlılar… Nereden başlamalıyım ve nasıl anlatmalıyım derken, birden aklıma öncelikle insanoğlunun bu merhametsiz ve bencilce davranışlara neden olan aşağıda bir kaçını saydığım bu hastalıkların reçetesini bulup, vermeliydik. Sadakatsizlik, yalan, kaba kuvvet, eğitim, başarı, aile bütünlüğü, mutluluk, ruh sağlığı… Bütün bunların karşısına sevgi ve hoşgörüyü koyduğumuzda her şeyin çözülmüş olacağını düşünmekteyim. Seven sadık olur, seven yalan konuşmaz, üzmemek için… Seven acı çekmesin diye kaba kuvvet kullanmaz, Sevgi ile eğitim istenilen verimi alır. Başarı, severek yapılan işte sonuç verir. Aile bütünlüğü, sevgi ile ayakta durur. Sevgi, mutluluk getirir. Sevgi, düzgün ruh sağlığı, düzgün insanlar yetiştirir. Gerçekten her şey sevince güzel… |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
Her Şey Sevince Güzel - 23/12/2016 |
Her Şey Sevince Güzel |
Beni Kurtar Anne - 02/12/2016 |
Anneler çocuklarımıza önce Allah korkusunu ve vicdanı öğretin |
İnsanlık Öldü Mü? - 29/06/2016 |
Az veya çok önemli değil, bir damlada olsa damlayalım. |
Kadr ü Kıymet - 07/04/2016 |
Size değer veren, önemseyen, iyiliğinizi isteyen, sizi candan aziz bilen ve sarsılmaz bir sadakatle bağlı olan birini bulduğunuzda onu asla bırakmayın. |
Eski Pazarlar - 16/03/2016 |
Ah ah nerede o eski pazarlar… |
Beyaz Örtü - 31/12/2015 |
Yeni yıl tüm dünyaya huzur, iman, hoş görü, sevgi ve bereket getirsin. En güzele emanet olalım. Mutlu edip mutlu olalım. |
Sevginize Sahip Çıkın - 24/10/2015 |
Sizleri her zaman güldürecek mutlu ve bol dualı sevgileriniz olsun... |
Sözün Bittiği Yer - 07/09/2015 |
Düşünebiliyormusunuz? On üç yaşında bir genç kız doğmamış bebeklerini peşin feda ediyor .... |
Bir Selam - 14/08/2015 |
Benden de sizlere ve tüm canlılara ”merhaba” |