Aynur Hazar
Kitap Biter, Aşk Yenisini Yazar...
28/05/2016 Sordun: “Siz hiç elinde ateşten bir kılıç tutan melek gördünüz mü?” Cevap veriyorum: Ben gördüm... Ateşi kalbi olan bir melek gördüm. Ateşi yalnız kalbi olanı yakan; kılıçtan keskin bir hasretle durmadan kendini dağlayan bir melek gördüm. Elleri mucize saçan bir terzidir kalbim olan. Giydiğim en güzel elbiseleri biçer sözleriyle. Bedenime anlam giysisini giydiren sevgilim. Onsuz etten kemikten bir cisimim... Gecelerimi hazla donatır hünerli elleriyle. Sihir nedir teninin yanında, anlatılmaz yalnız hissedilir. Ne kadar söylense az gelir. Bu kelimelere sığmayan bir tasvir. Kelimeler ki aşkımızın önünde secdeye gelir. İman dedikleri budur çünkü, koşulsuz teslim olduğun. Ben elinde ateşten kılıç tutan bir melek gördüm. Ağız dolusu gülümsemeler savuruyordu dünyaya inat Şımarık bir çocuktu başı sevgilisinin dizlerindeyken Mutluluktan ölebilirdi sevgilisinin başı dizlerindeyken Başka dünyalara giderdi sevgilisinin eşsiz kokusu teninde dağılırken Ateşi kendisi, kılıcı hasreti olan bir melek gördüm ben Gözleri sevdiğinden başkasına kör Kulakları başka seslere sağırdı Bu öyle bir aşk ki Meleği mezarı olan kuyunun içinden çekip çıkarttı... Aşk diyerek başladık, aşk diyip bitirelim. Ondan başka hangi his temizleyip paklayabilir ki bizi dünyanın hengâmesinden... Başladığım ve bittiğim yersin. Benim iki cihanım da sensin. Aydınlığım ve karanlığım, sözüm ve yazım, ellerim ve gözlerim, yolum ve durağım, geldiğim ve gideceğim yer, sonsuzluğum ve zamansızlığımsın... Ve melek ağır adımlarla kitabın ilk sayfasından son sayfasına, en son satırlarına geldi. Sevgilisinin ismini her saniye kalbinde duyarak geçti bütün sözcüklerin üzerinden. En çok Oʹna yazdıklarını sevdi, en çok Oʹnu yazmayı sevdiği gibi. Hüzünlü olanlara da sırtını dönmedi. Acı, kalbi olanların ortak payıdır dedi. Aşktan ve âşıktan gelenin yeri, kalbimizdir daima. Gözlerine bakarak yaşayamasam da, ellerini tutarak ölemesem de, en azından yolunda yaşlanır, kapısında ölürüm dedi... “Biz ki yüreğimizin şarabını aldık da geldik, Dostun şifa sunan meclisine. Geceden ala meze mi olur yalnızlığımıza.” Kalbim, Aşka gelip durmaksızın konuştuk, şimdi yine onun hürmetine susalım. Sözü yaşamın özüne bırakalım. Çünkü Aşk konuşur, kâinat iman eder... |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
Nice Ömürler Eskir Yaşamanın Teninde - 30/11/2020 |
Keşke yaşam kadar pervasız olabilseydim. |
Başka Aşkın Çocukları - 11/10/2016 |
Ben unutulmuş bir kitap, doldurulmaya üşenilen bir su bardağı, uyanmanın işkenceye dönüştüğü bir pazar sabahı olurum beni bırakırsan. |
Kalbimin Gözleri - 10/09/2016 |
Hayat beni bırakmadı her şeye rağmen. Ben de onu bırakmamalıyım. En azından geriye kalan ve işleyen tüm uzuvlarım için şükretmeli ve onları kullanmalıyım gözlerimin yerine. |
Özlemek - 11/08/2016 |
Özlemek, birlikte sahip olacaklarımıza dair. Özlemek, yarın yapacaklarımıza, bize, ikimize, birlikte dokunup güzelleştireceğimiz bir hayata dair. |
Aşk, Mevsim, Şiir - 02/08/2016 |
Zira, aşığın suretinde aşkı tarif etmektir Şiir. Seni tarif etmekse şiire aşkı öğretmektir. |
Anneler ve Kokular - 14/07/2016 |
Özlemi kağıtlarda anlatmak kolaydır, onu yaşayana sor. |
Özlemek - 27/04/2016 |
Özlemek, birlikte sahip olacaklarımıza dair. Özlemek, yarın yapacaklarımıza, bize, ikimize, birlikte dokunup güzelleştireceğimiz bir hayata dair. |
Bana Daima Sen Düşersin Ömürden - 18/04/2016 |
Bana yine sesin düşer Bana yine nefesin... |
Eskisi Gibi Olmayacak - 10/04/2016 |
Anlattıkları hikâyenin dönüm noktası geldiğinde: ʺArtık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı.ʺ derler hikaye anlatanlar. |