• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/kitapkonagi
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=+905334645270
Okuyalım, Okutalım
Takvim
Site Haritası

Yazmak ancak özgür ruhla beslenebilir...

Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız?
Yeşim Demir: Öncelikli kimliğim kızlarım Dilara ve Melissa’nın annesi olmak. “Anne olmak” bu hayatta bana sunulmuş en yüce nimet, en onurlu kimlik.

İngiltere’de turizm ve seyahat yönetimi üzerine eğitim aldım. Uzun yıllar da kongre ve incentive turizmi ile uğraştım. 1999’dan sonra medya ve reklam sektörlerinde çalıştım. Televizyon sektörüne girmem Habertürk’ün kurucusu rahmetli Ufuk Güldemir’e sunduğum bir projeyle başladı. Turizm sektöründen televizyon dünyasına girmek gerçekten de radikal bir değişim oldu benim için. Yıllarca medya ve reklam sektöründe devam ettim. Artık emekliyim. 

Türkiye’de medya sektöründe çalışmak çok yorucu ve yıpratıcı. Ben bütün bu zorlukları göğüslerken, bir yandan da iki kızımı büyüttüm. Dolayısıyla hem iş hayatında hem de evde sorumluluklarım çok ağırdı. Ancak pes etmeyecek kadar da azimliydim.

Yazmaya başlama hikâyenizi öğrenebilir miyiz?
Yeşim Demir: Aslında yıllar önce beni ilk yazarlığa başlatan Habertürk TV’nin eski sahibi rahmetli Ufuk Güldemir oldu. Haberturk.com’da köşe yazarlığı ile başladım. Sonrasında ara ara bazı dergi ve gazetelerde devam etmişti köşe yazarlığım. Buna paralel olarak da reklam yazarlığı ve senaryo yazarlığı yaptım. Ayrıca yaklaşık onlarca kitap için de editörlük yaptım ve yapmaya devam ediyorum. Ancak bir roman yazma serüvenim Destek Yayınları’nın imtiyaz sahibi sevgili Yelda Cumalıoğlu ile tanışmamla başladı. Bizim hikâyemizi hep keyifle anlatırım. Yelda, benim hazırlayıp sunduğum bir TV programıma konuk olarak katılmıştı. Çok güzel kalbi vardır ve biz çok iyi anlaşıp arkadaş olduk. Ünlü bir oyuncu arkadaşımın kitabını basması için rica etmiştim ancak Yelda’nın cevabı “Sen neden roman yazmıyorsun, çok renkli bir kişiliğin var. Roman yazmayı hiç düşündün mü?” oldu. O aralar çaresiz kadın hikâyelerinden oluşan bir blog açmak istiyordum ve Yelda, yazdığım ilk hikâyeyi okuyunca ilk romanım olan Kirli Beyaz’ın birinci bölümü hazırlanmış oldu.

Kaç kitap yayımladınız? Konuları nedir?
Yeşim Demir: Şu güne kadar beş kitabım oldu. İlk romanım Kirli Beyaz medya sektöründe çalışan bir genç kadının hikâyesi. Gerçek hikâyelerden uyarlanarak yazıldı Kirli Beyaz. Yazarken çok canımı yaktı, içimi acıttı. Hatta bir ara elimden bıraktım ve üç hafta tek bir kelime dahi yazamadım. Sanki yazarsam o hikâyeler yeniden can bulacak ve birilerinin canını acıtacakmış hissi ile boğuldum. Bu roman, hayatları bir şekilde kesişen kirli beyaz kadınları anlatıyor aslında; pamuklara sarılarak büyütülen kız çocuklarını nasıl bir hayatın beklediğini ve onların bu hayata hazırlıksız yakalandıklarını... İş hayatındaki, özellikle de medyada yaşanan mobbingleri... Yozlaşmış ahlâk değerlerini... Sapkınlığı... Hırsı... Çaresizliği... Aşkı... Sevgiyi... Umuda bağlanmayı... Hayata tutunabilmenin önemini...
İkinci kitabım Gritopya. Ütopyadan distopyaya evrilen bir bilimkurgu romanı. Değerli yazar arkadaşım Pia ile beraber yazdık bu romanı. Özenerek kullanmadığımız emanet dünyamızın gelecekte başına açacağımız sorunları anlatan mesaj niteliğinde bir roman oldu Gritopya.
Üçüncü kitabım Bir Cesur Kadın Halide, edebiyatımızın önemli isimlerinden Halide Edib Adıvar’ın biyografik romanı.
Dördüncü kitabım Hayalperest, Walt Disney’in biyografik romanı. Bu romanı gençler için yazdım. Walt Disney’in azmi ve cesareti gençlerimize ilham olsun istedim.
Beşinci kitabım Fatima ise aktivist kaptan Carola Rackete’nin gerçek kahramanlık mücadelesinden esinlenerek mülteci dramını ele aldığım bir araştırma romanı.


Yazmak mı yayınlamak mı zor?
Yeşim Demir: Yayımlamak kısmını bilmiyorum gerçekten. Destek Yayınları’ndan çıkıyor her kitabım. Onlar bastığı sürece ben yazmaya devam edeceğim.

Yazmak kısmı için ise kolay diyemeyeceğim. Kolay kısımları olsa da ağır karakterler insanın ruh halini etkiliyor. Bir karakteri oluştururken empati yapmak gerekiyor. Ben genellikle tiplemeleri yaparken internetten cast yapar gibi fotoğraf seçerim; tasvirleri fotoğraflar üzerinden yazarım. Araştırma kısımlarında da doğru bilgiye ulaşmak konusunda zorlanıyor insan; internet doğru kullanılmadığında bilgi kirliliği ile baş etmek zor.

Yazarken hangi kaynaklardan beslenirsiniz?
Yeşim Demir: Öncelikle çok okuyan biriyim. Özellikle biyografik romanlarda konu ile ilgili geçmişte yayımlanan neredeyse tüm kitapları alıyorum. Örneğin Halide’yi yazarken elli iki kitap inceleyip okudum. Arşivlerden ve kütüphanelerden yararlandım. Fatima’yı yazarken Afganistan’ın mitolojik tarihi, sosyal tarihi dahil on iki kitap okudum. Roman karakterlerinin yaşadığı bölgeleri inceledim; coğrafyası nasıl, ne yerler, ne içerler, havası nasıldır, ne giyerler, ne tip araç kullanırlar vs. Google Earth kullanarak mesafeleri hesapladım. Romanın bir bölümünde Fatima Pakistan’da yaşamak zorunda kalıyor; Pakistan’ın o bölgesini eğitimine kadar inceledim. Kaptan Carola Rackete’nin Türkiye’de ve Avrupa’da çıkan bütün haberlerini inceleyip arşivledim. Ayrıca yurtiçi ve yurtdışında güvenilir arşivlere üyeyim, bu benim araştırmalarımı ciddi anlamda rahatlatıyor.

Çok okuyor musunuz? Çok genç okumadan yazıyor, piyasa kalitesiz kitaplarla dolu fikrine katılıyor musunuz?
Yeşim Demir: Evet, çok okuyorum ve okumayı çok da seviyorum. Okumak yazmayı da geliştirir; betimlemeleriniz, tasvirleriniz, en önemlisi de yazdıklarınızın sahiciliği olur.

Gençlerin okumadan yazmaları yazarlık hayatlarını daha başından sonlandırmaları anlamına gelir. Okumak ve araştırmak aynı zamanda vizyon katar, beyni geliştirir. İşin kolayına kaçmak olur okumadan yazmak...

Piyasada kalitesiz kitaplar da vardır elbet ancak okurun bilinçlenmesi önemli; onlar bilinçliyse seçici olacaklardır.

Yazmak sizin için ne ifade ediyor?
Yeşim Demir: Benim gizli odam kitaplarım; onların içerinde saklıyor hayat beni... Yoruldum kalabalıklardan... Yazmak, yalnızlığımın yoldaşı!

İyi yazmanın formülü sizce nedir?
Yeşim Demir: Ben böyle bir formül bilmiyorum zira özgür ruhum nasıl isterse öyle yazıyor. Bazen yaptığım kurguyu dahi değiştiriyorum yazım yolunda. Bazı karakterler benden daha fazla iyilik istiyor, bazen de daha az.

Her yazarın kendine has bir tarzı olmalı, ilk kitaplarda olamıyorsa da zamanla oluşturmalı. Yazmak ancak özgür ruhla beslenebilir... Özgürce yazabiliyorsanız ancak karakterlere ruh verebilir ve okura o samimiyeti geçirebilirsiniz. Okuru ikna etmek zorundasınız...

Daha iyi yazmak isteyenlere ne önerirsiniz?
Yeşim Demir: Roman yazmak bir yetenek işidir. Sonradan böyle bir yetenek oluşmaz gibi geliyor bana. Ancak kabiliyet varsa geliştirilebilir. Bazen bir mesaj yazarken bile zorlanır insan, iki yüz üç yüz sayfa yazmak tabii ki kolay değildir. Aslına bakarsanız edebi bir eser yazmak kolay öğrenilecek bir şey de değildir. Türkçe'yi etkili ve doğru kullanmak çok önemlidir. Her gün bir şeyler karalayarak alışkanlık edinmek, en önemlisi yazmayı sevmek, zor olduğunu bilerek üstesinden gelebileceğine inanmak...
Bu arada belirtmek isterim; ben bu kadar çabaya ve emeğe rağmen hâlâ kendime “yazar” demiyorum; “yazan”ım diyorum...

Son Söz

Hayatı okumak için yazmak gerek!
Okumak ruhunuza ve psikolojinize en iyi ilaçtır. İlaçlara vereceğiniz parayla bir roman alın. Hem de etkisi çok daha uzun sürüyor. Deneyin, göreceksiniz...



704 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Fikir Konağı
Abdullah Küçük
Ev Hapsi Günlerinden

Ali Haydar Koyun
Rakamlarda büyük, güç de zayıf olan topluluk

Derya Kadıoğlu
Yalvaç'ın İnsanları

Fırat Han Koçak
Dünyayı Sömüren Küresel Çeteler - 4

Hanife Mert
Eylül ve Hüzün

Zehra Gaylan Yüksekkaya
"Sahi, Neydi Bayram?"

Abdullatif Acar
Umut Adına Martı Olmak

Afşin Selim
Kitapla Diriliş

Ahmet Aytaç
Yazmak kolaydır, Okutturmak büyük marifet ister...

Altun Özmeşe
Kalpteki Kor Parçası

Aslı Ersoy
Zıtlıkların Öğretisi*

Aynur Hazar
Nice Ömürler Eskir Yaşamanın Teninde

Ayşen Kurban
Eksiğim

Aytekin Duran
Görmek ve Duymak Nasıl Bir Duygudur...

Beyhan Uygur
Şekerci Dede ve Tonton Eşi

Burak Kılıçaslan
Burak Kılıçaslan: Emin Demir ile "Ferman" Üzerine Bir Söyleşi

Çağrı Cebeci
Çağrı Cebeci: Yaşlılık

Dilruba Başak
Her Şey Sevince Güzel

Diyanet İşleri Başkanlığı
Öfkeye Hakim Olmak

Engin Dinç
Dil Belası

Ergül Yılmaz
Bir Demet Şiir

Gamze Karadağ
Kayahan Demir: Gaipten Sesler

Gamze Parlak
İnsanlık Nereye Gidiyor

Gözde Karadağ
Gözde Karadağ: Hakan Yusuf Yılmaz - Alpagut Budun 1 Beklenmedik Keşif

Gülhan Teke Genç
Evrildik (mi?)

Hatice Yatkın Yetişen
Adımı Unutma (İmza: Kadın) / Kitap Yorumu

Havva Yaşar
Tefekkür Üzerine Hasbihal

Hayrettin Gönül
Zaferimiz Daha Bir Yaşında!

İbrahim Ethem Gören
Bir Burak bekleniyor!

İlhan Özgür
Türk Eri

Kaşif Meriçli
Kaşif Meriçli: Little Fugitive

Mahmut Ferhat Alptekin
Demokratik Sol

Mecbure İnal Vela
Çizdim, oynamıyorum!

Mehmet Aydın
Ömer Faruk Kaya: Sus ve Bana Aşkı Anlat

Merve Güney
Güneşin Kızı Biterken

Meryem Seyda Parlak
Psikoloji’ye (Ruh Bilimine) Olan İhtiyaç

Muharrem Dere
Doğu, Batı. Dost, Düşman! Kime Göre?

Murat Ginlik
Kısacık ve Çok Uzun Bir Hikâye

Murat Şaşzade
Küçük Tuhaflıklar

Mustafa Gündoğdu
Ölüm Var...

Nagihan Örsel
Sadece SEN!

Nazan Arısoy
Yağmur'un Aşka Teslim Oluşu

Necati Dilek
Uğruna Şiirler Yazılan Kadın

Necdet Bayraktaroğlu
Büyük Türk Devlet Adamı Timurhan'ın Hayatı, Vasiyeti ve Yasası olan Tüzükat-ı Timur

Nermin Güday Kaçar
Asker Yolu Beklerim

Nurcan Dağ
Yalancı Pollyanna Kitap İncelemesi

Nurhan Işkın
Dedemin Saati

Nurittin Günay
Babamın Jübilesi

Özlem Akşit
Selamlaşma Geleneğinin Toplum ve Gençliğimiz İçin Anlam ve Önemi

Pakize Şeyma Kandemir
Salgının Yeni Yazarları 1

Selahattin Doğan
İyilikde İnatlaşmak

Şükran Pınarcan
Duran Çetin Cüneyt kitabı yorumu

Turan Yalçın
Çay Felsefesi

Yasemin Ilgın
Yasemin Ilgın: Hayallerim

Zeynep Didem Gezgin
Merhamet