İyi yazmanın formülü "saçmalamaktır".Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız? Hilal Kılıçaslan: Ben, kendisini yazmaya adamış bir kadınım. Yazar ve masal terapistiyim. 8 yıl sivil toplum kuruluşlarında gönüllü olarak öğretmenlik yaptım. Birçok drama gösterisi gibi faaliyetlerde senaryo yazarlığı yaptım. 3 kız çocuğu annesi olarak hayatıma devam ediyorum. Yazmaya başlama hikâyenizi öğrenebilir miyiz? Hilal Kılıçaslan: Geçmişime bakıp düşünüyorum da ben hep yazı yazardım. Çocukluğumda; günlükler tutup, bol bol anket defterleri hazırlayıp, arkadaşlarımdan yazı isterdim. Yaşım ilerledikçe yazılarımı daha düzenli hale getirip anı defteri tutmaya başladım. Sonrasında da bu merakımı şiirler yazarak devam ettirdim. Şiir dediğime bakmayın. Benimkiler; kimine göre şiir kimine göre de deneme yazısı. Daha sonra da hikâyeler, öyküler ve roman. Benim hayatımda asla vazgeçemeyeceğim şey yazı yazmak. Yazı yazmak bana göre; kendi kendine konuşmak, seni anlayacağından emin olduğun bir arkadaşınla dertleşmek ve sırrını asla başkasına vermeyecek bir dert ortağıdır. Kaç kitap yayınladınız konusu nedir? Hilal Kılıçaslan: Bana ait ve yayınlanmış olan sadece iki tane kitabım var. Bir Umuttur Yaşamak ve Mutluluğa Göz Kırp adlı kitaplar. Bir proje kitabında, Çığlık Edebiyatı adlı, şiirim ve ayrı bir proje kitabında da, Baba Dört Harfli Değildir, hikâyem var. Yayınlanmış olan iki kitabımda seri kitaplar yani birbirinin devamı. İçinde bolca Mevlana Hz. den sözler barındıran yürekten kaleme akıtılmış bir eser. Üçüncü kitabım da bitti. Şu an çok iyi ve tatlı bir editörle düzenleme aşamasındayız.
Yazmak mı zor yayınlamak mı? Hilal Kılıçaslan: Yazmak işin en mutlu edici kısmı çünkü size müdahale eden kimse yok. Yazarken özgürsünüz. Kalbinizden direk kâğıda dökülen cümlelerle meşgulsünüz. Yayınlatmak öyle değil zor bir süreç onda da eğer karşına iyi bir yayınevi çıkarsa şanslısın. Herdem yayıneviyle tanışmak bu sektörde verdiğim en güzel karar oldu. Ben bu konuda şanslı olduğuma inanıyorum. Yazarken hangi kaynaklardan beslenirsiniz? Hilal Kılıçaslan: Araştırmayı çok severim. Tecrübeli dostlardan, internetten, sosyal medyadan ve tabii kütüphanemden. Çok okuyor musunuz? Çok genç okumadan yazıyor, "piyasa kalitesiz kitaplarla dolu" fikrine katılıyor musunuz? Hilal Kılıçaslan: Ben kitaplarımı yazarken çok okumam. Kitabımın yazma süreci bitip onu editöre teslim ettikten sonra okumaya başlarım. Bir sonraki kitabımı yazana kadar farkı kitaplar okurum. Okurken seçim yapmam. Her yazarı okumak isterim. Okumadan kitap yazılmaz. Bu fikre katılıyorum fakat "kalitesiz kitaplar" gibi fikirlere katılmıyorum çünkü yazılan her söz ve her cümle içten gelir. Her kitabın içinde bir cümle dahi olsa anlatılan bir şey muhakkak vardır. Yazmak sizin için ne ifade ediyor? Hilal Kılıçaslan: Bu soruya verecek sayfalar dolusu cevabım var. Kısaca anlatayım. Yazmak bana göre tatile çıkmak gibi bir şey. Biten kitap varacağın yer, hikâyen yol güzergâhın, kelimeler tatil için gerekli olan malzemelerdir. Kelimelerimizi bavulumuza doldurmaya başladığımız andan itibaren yolculuğumuz başlamış sayılır. Yani yazmak bir yaşam biçimidir. İyi yazmanın formülü sizce nedir? Hilal Kılıçaslan: Bu sorunun cevabını ben de çok aradım. Sanalyazıevinin kurucusu Yeşim Cimcoz hocamla tanıştığım gün cevabını buldum. Bana "Hilal iyi yazmak diye bir şey yoktur. Yazıyorsak yazarızdır. Eğer iyi yazmak istiyorsan önce saçmalaman gerekir. Yani iyi yazmanın formülü saçmalamaktır." dedi. Daha iyi yazmak isteyenlere ne önerirsiniz? Hilal Kılıçaslan: Yazılarınızla barışık olun. İlla güzel yazacağım diye kendinizi şartlandırmayın. İçinizdeki kelimeleri özgür bırakın. Onlar elbet gideceği yeri bulur ve yazmaktan asla vazgeçmeyin. Kimse için değil kendiniz için yazın. Unutmayın "Yazmak bir yaşam biçimidir."
|