İyi yazmanın formülü, çok okumak ve çok araştırmaktır.Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız? İsmihan Özen: 40 lı yaşların başında kendisi ile barışık, normal yaşamın paralelinde hayal dünyasına sahip ama bir o kadar gerçekçi ve mantıklı olmayı da başarabilen bir kız annesiyim. Mütevazi bir ailenin mütevazi akışına sığmayan aykırı bir çocuğuyum. Eskişehir’de doğup büyüdüm. Eğitim hayatım ve uzunca bir yaşamım aynı şehirde geçtikten sonra hayat akışımı tamamen değiştirerek kendimi altı yıldır Ankara’da yaşarken buldum. Yeni bir şehir, yeni bir eş, yeni bir iş ile yeni bir hayat akışına dâhil oldum. Yazmaya başlama hikâyenizi öğrenebilir miyiz? İsmihan Özen: İki yıl öncesine kadar kafamdaki resim şöyleydi; ileride iş hayatıma son verip emekli olduğum, yeterli donanıma ve zamana sahip olduğum anda oturup birikimlerimi kâğıda dökmek… Ancak çok geç olmadan ve hâlâ hayatta iken yazmaya geç kalmamamı fısıldayan bir ses bu resmi silip geçti. Artık yazmamın zamanı gelmeli diye düşünüp yazmaya başladım. Kaç kitap yayınladınız konusu nedir? İsmihan Özen: Şu an yayınlanan İz Peşinde adında bir kitabım var. Eskişehir’de geçen kitabımın konusunu kısaca şöyle anlatabilirim; bilindiği gibi Eskişehir Frigya uygarlığına ev sahibi olmuş ve o dönemden kalma Yazılıkaya vadisi denilen bir yere sahiptir. Bu antik kenti ilk gördüğümde ilgisiz kaldığı için çok üzülmüştüm. Burayı keşfettikten sonra hayal dünyamda bu mekânlara ve geçmişimize sahip çıkan bir arkeolog yaşamaya başladı. Kitapta hazine haritalarına ulaşmaya çalışan bir ekibi anlatıyorum ancak asıl anlatmak istediğim geçmişimizden gelen tüm antik yaşamlar, bulgular ve onların yorumlanışı başlı başına hazinenin ta kendisi olmalıdır. Artık kültürel miraslarımızı görmezden gelmemeyi öğrenmeliyiz diye düşünüyorum.
Yazmak mı yayınlamak mı zor? İsmihan Özen: Her ikisi de. Yazmak çok zaman alan bir tecrübe gerektiriyor. İlham perilerim beni terk etmediği sürece şanslıyım. Bazen birkaç sayfa yazabilmek için günlerce araştırma yaptığım oluyor. Yayınlamak ise doğru adresi bulduğunda artık senin elinden tutan birinin olmasıdır. Yazarken hangi kaynaklardan beslenirsiniz? İsmihan Özen: İlk beslenmem yıllarca kendime eklediğim donanımlardır. Bunlar; yaşam tecrübeleri, gözlemlerim, izlediğim filmler ve okuduğum kitaplardır. Bir kurguyu yazarken o konuda veya o türde yazılmış kitap ararım. Bulduğumda önce bu kitapları okurum. Konuyu iyi sentezlememi sağlayarak bakış açımı sabitleyeceğine inanırım. Çok okuyor musunuz? Çok genç okumadan yazıyor piyasa kalitesiz kitaplarla dolu fikrine katılıyor musunuz? İsmihan Özen: Kendimi bildim bileli her fırsatta okurum. Okumak benim için bir tutkudur. Çok okumadan ve yeterli birikime sahip olmadan ortaya çıkan eserlerin sığ bir anlatıma sahip olacağını düşünüyorum. Yine de yazmanın daha güzel yazmaya kapılar açtığını ve yazarı hep ileriye dönük geliştirdiğini düşünüyorum. Yazmak sizin için ne ifade ediyor? İsmihan Özen: Kimsenin görmediği paralelimde akıp giden hayal dünyamın kaleme yansıyıp herkese ulaşması benim için çok keyif verici bir deneyim. Karakterimi istediğim gibi yönetip, istediğim sahnelerin içine sokup, istediğim duyguları yaşatmak müthiş bir his. Yazmayı seviyorum ve yazdıkça hafiflediğimi hissediyorum. İyi yazmanın formülü sizce nedir? İsmihan Özen: Çok okumak ve çok araştırmaktır. Kalem sahibi ne kadar donanımlıysa kâğıda dökülen anlatılar da o kadar kaliteli olacaktır. Bunların yanı sıra zihnin sağlam kurgular oluşturması ve özgün fikirler üretmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu da gerçek hayatı ve filmleri doğru gözlemlemekten geçiyor. Daha iyi yazmak isteyenlere ne önerirsiniz? İsmihan Özen: Bol bol okumalarını ve içlerine sinene kadar tekrar tekrar yazmaktan vazgeçmemelerini öneririm. Son olarak şahsınıza ve şahsınız aracılığı ile sitenize ilginiz ve alakanız için teşekkür ederim.
|