İyi yazmanın formülü, iyi gözlemlemektir.

Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız?
Halit Yazıcı: 1977 Samsun Doğumluyum. Makine ve Elektrik teknikeriyim. İstanbul’da ikamet ediyorum. Evli ve iki çocuk babasıyım.

Yazmaya başlama hikâyenizi öğrenebilir miyiz?
Halit Yazıcı: Şu anda isim vermeyeceğim ama çok uzun yıllar önce okuduğum bir yazar vardı. O zamanlar inşaatlarda elektrik tesisatı yapıyordum. Sonra bu yazarın bir kitabını okudum bitti. Kendi kendime dedim ki; keşke bu yazar benim yerimde olsa da bu tesisatı o yapsa ben de onun yerinde olup roman yazsam. Evet elektrik tesisatını patlatır bütün şehri karanlığa gömerdi ama hiç değilse roman kurtulurdu. Duvar kırmaktan ellerim dilim dilim çatlamış olmasına rağmen ben bile ondan daha güzel yazarım dediğim günden beri yazarım. Ama beynime. İlk defa kâğıda döktüm.

Kaç kitap yayınladınız konusu nedir?
Halit Yazıcı: Sadece bir kitabım var. “Doğmadan Ölenler.” Konusunu size kitaptan bir alıntı ile anlatmak istiyorum. “Kafa da kessen, kurşun da sıksan, kan da akıtsan sonuçta bir kadınsın dedi bana. Bunu karnına bir can girdiğinde çok daha iyi anlayacaksın dedi. Şimdi karnımda bir can var ve ben bir kadınım bir canavar değil. Ama bu âlemde işler çok zordur. Hele de kadınsan yüz kat daha zordur işin. Hele de karnında bir can varsa bin kat daha zordur. Canavar olmak ise çok kolay. Çünkü bir insanı, insanlıktan çıkaracak o kadar çok cani var ki bu hiç zor olmuyor.”

Yazmak mı yayınlamak mı zor?
Halit Yazıcı: Yazmak. Yayınlamayı para ile de yapabilirsiniz. Ama yazmayı asla.

Yazarken hangi kaynaklardan beslenirsiniz?
Halit Yazıcı: Güneşten, aydan, Zühre’den bir de Hint’den, ummandan Yemen’den.

Kırmızıdan, karadan ve aktan; edepten ahlâktan ve haktan.

Dünden, bugünden, yarından; ölüden, diriden, hastadan.

Vurandan, vurulandan, düşenden; şanlı şanlı bir tabutta giden şehitten.

Örnekleri çoğaltmak mümkün tabi.

Çok okuyor musunuz? Çok genç okumadan yazıyor piyasa kalitesiz kitaplarla dolu fikrine katılıyor musunuz?
Halit Yazıcı: Çok okumuyorum. Kalitesiz kitaplar fikrine sonuna kadar katılıyorum. Yazmanın bence okumakla çok bir alakası yok.

Yazmak sizin için ne ifade ediyor?
Halit Yazıcı: Yıldızları kibrit kutusuna, ummanları bir bardağa, sonsuzluğu minik bir avuca sığdırmayı; Gölgemden hızlı koşmayı, çıplak elle köz taşımayı, Zühre’ye (çoban yıldızı) merdiven dayamayı ifade eder. örnekler çoğaltılabilir tabi.

İyi yazmanın formülü sizce nedir?
Halit Yazıcı: İyi gözlemlemek. Olayları ve insanları iyi gözlemleyebilirseniz çok da iyi yazarsınız?

Daha iyi yazmak isteyenlere ne önerirsiniz?
Halit Yazıcı: Hiç adını sanını duymadığı yazarları okumalarını. Yazacakları her ne iş ya onu yaşamalı ya da yaşayan birini bulmalı. Bu mümkün değilse mesela fantastik ya da tarihi ya da mumyaymış, vampirmiş, hortlakmış öyle bir şeye yazacaksa kesinlikle taklitten sakınmalı.

Yorumlar