• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/kitapkonagi
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=+905334645270
Okuyalım, Okutalım
Takvim
Site Haritası

Yazmak benim için özellikle son iki yılda bir sığınak gibi.

Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız?
Özlem Kazancıoğlu: 1992 yılında Trabzon’da doğdum. İlk ve orta öğrenimimi Cudibey İlköğretim Okulunda, liseyi o zaman ki adıyla Yunus Emre Lisesi’de tamamladım. 2011 yılında psikoloji bölümünü kazanmayı çok istememe rağmen kazanamadığım için üniversiteyi Avrasya Üniversitesi Kamu Yönetimi bölümünde okudum. 2019 yılında yine Avrasya Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım bölümünde yüksek lisansımı yaptım. Tezimi sosyoloji bilimi hakkında yazdım. Hâlâ çeşitli gazete ve dergilerde röportajlar yapmaya ve köşe yazıları yazmaya devam ediyorum. Kısa öyküler ve denemeler yazıyorum.

Yazmaya başlama hikâyenizi öğrenebilir miyiz?
Özlem Kazancıoğlu: Yazmaya başlama hikâyem aslında bana göre çok yeni. Çocukluğumdan beri kitap okumayı kendiliğimden sevdim. Merakım kendiliğinden oluştu diyebilirim. Üniversitede ise öğretmenlerim bazen sınav kâğıtlarıma bakıp yazış biçimimin, ifade ediş tarzımın çok güzel olduğunu söylerdi. Bulunduğum şehirde iş alanında maalesef imkanlar sınırlı. 2017 yılında yüksek lisans yapmaya karar verip tez aşamasına geçince gazetecilik alanına da ilgi duymaya başladım ve kendi isteğimle yerel bir gazetede staj yapmak istedim. Bu sayede bir farkındalık geliştirdim, artık toplumsal sorunlar daha çok ilgimi çekmeye başlamıştı. O zamana kadar okul, ödevler, dersler derken, hayatın ciddiyetinin farkında değilmişim meğer. Daha çok gözlemlemeye ve düşünmeye, zamanla ise üretmeye bu şekilde başladım.

Kaç kitap yayınladınız konusu nedir?
Özlem Kazancıoğlu: Henüz “Balerin” isminde bir romanım yayınlandı. Romanın içeriği ilk bakışta aşk gibi görünse de aslında altında başka toplumsal mesajlar da var. Kitabımı yazmadan önce hayatımızda yaptığımız seçimlerle ilgili çok düşünmeye ve sorgulamaya başladım. Kader ve seçimler hâlâ üzerinde tartışılan önemli bir konu. Seçimlerin mi kader olduğu yoksa, kaderin mi seçimleri belirlediği konusu. Gerçekten bazı yaşananların önüne geçmek bizim elimizde olmuyor. Bu konuda ileride daha detaylı araştırmalar yapmayı düşünüyorum. Ülkemizdeki kadın cinayetleri sürekli artıyor. Bir ara kitabı bitirmemeyi düşündüm. Sonra bir olay oldu ve bunu işaret kabul ederek kitabımı tamamladım. Bir de Kadına Şiddete karşı farkındalık geliştirebilmek amacıyla bir projede yer aldım. 41 yazar kitapta yer alacak. Orada bölüm yazarı olarak ben de yer alacağım. Bu konuda yapılacak projelerin artmasını diliyorum.


Yazmak mı yayınlamak mı zor?
Özlem Kazancıoğlu: Yazmak ve yayınlamak zor. Yazmak konusunda yeni fikirler üretebilmek ve bunu özgün bir çalışma haline getirebilmek için konsantrasyon ve sessiz bir ortam benim için çok önemli. Dikkatim bazen kolay dağılabiliyor. Aynı zamanda bilinen bir konuyu dahi ele alsanız onu kendi tarzınızla kaleme almanız gerek. Bu da zorlu bir süreç fakat ürün ortaya çıkınca oluşan mutluluk her şeye değiyor. Ben yorgun olduğumda kendimi çok zorlamamayı tercih ediyorum. Yazabilmem için zihnin arınmış olması gerek. Çoğu zaman dalgın olabiliyorum, çünkü aklıma bir fikir geliyor o zaman bunu yazmalıyım diyerek aklımdan geçiriyorum. Yayın süreci de zor. Özellikle yeni yazarlar için. Bir kere maddi imkân ya da sponsorluk gerekli. Büyük yayınevleri daha seçici olduğu için dosyanızın bekletilme ihtimali var. Bazı röportajları okuyorum. Birçok kitap dosyası aldıklarını ve onlar arasından seçim yaptıklarını anlatıyorlar. Aslında onlar açısından da bakılınca onların da işi zor diyebilirim.

Yazarken hangi kaynaklardan beslenirsiniz?
Özlem Kazancıoğlu: Gözlem yapmayı seviyorum, insan davranışlarını, duyduklarımı, gördüklerimi, referans alıyorum. Tabii ki çokça okuyorum. Değişik hayat hikâyeleri ve yaşanmışlıklar oldukça ilgimi çekiyor. Aslında yaşananları harmanlayıp yazmayı ve insanların anlattıklarımda, yazdıklarımda kendilerinden bir şeyler bulmasını istiyorum. Bu çok önemli. Okuyucu ile yazarı birleştiren bir bağ gibi. O bağı kurabilirse yazar için bu mutluluk verici olabilir diye düşünüyorum. İmza günlerinde mesela yazarın kitabını imzalarken ki tebessümü ve size geçirdiği enerji çok önemli. Kısa süre bile olsa.

Çok okuyor musunuz? Çok genç okumadan yazıyor piyasa kalitesiz kitaplarla dolu fikrine katılıyor musunuz?
Özlem Kazancıoğlu: Evet, okuyorum ama yine de yeterli değil. Keşke daha çok zamanım olsa, günlük hayat rutininde istediğim kadar süreyi bazen okumaya ayıramayabiliyorum. Birçok konuda hâlâ eksiklerim var. Gençlik kitaplarını pek okumuyorum. Bizim gençliğimizde okuduğumuz kitaplarla şimdiki yazılanlar farklı. İpek Ongun’ın gençlik serisini okumuştum, Gülten Dayıoğlu’nun kitapları, sonra Mavi Saçlı Kız, yine çocukluğuma dair Türk yazarlarının gençliğe dair yazmış olduğu hatırımda olan kitaplar. Şimdi ise durum oldukça farklı, belirli yaş kesimine hitap eden kitapları yazar zaten biliyor ve ona göre davranıyor. Yaş değiştikçe ilgi alanlarının da yazılanların da değişeceğini umuyorum.

Yazmak sizin için ne ifade ediyor?
Özlem Kazancıoğlu: Yazmak benim için özellikle son iki yılda bir sığınak gibi. Neden daha önceden kendimi keşfedemedim ve yazmaya geç kaldım diyorum bazen. Şu soruların cevabını bile yazarken, andan uzaklaşmak, günün stresinden ve kaygılarından arınmak için yazmak çok değerli. Kendimi ifade edebilmenin ve fikirlerimi okuyucularla buluşturabilmenin keyfi başka bir yerde yok sanıyorum.

İyi yazmanın formülü sizce nedir?
Özlem Kazancıoğlu: Okumak, fakat sadece okumanın yeterli olmadığını düşünüyorum. Emek, sabır ve zaman verebilmek de çok önemli. Fikir alışverişi yapabilmek, araştırmak ve gözlemlemek hepsi bir bütün. Hayal gücü ve hislerin bir araya gelmesi de yazabilmenin önemli unsurlarından. Gerçekten yazı hayatımıza önemli katkılar sağlayabileceğimiz insanlarla sohbet edebilme imkânı da yazımızı geliştirmek adına önemli diye düşünüyorum. Çünkü onlarda da yine yaşanmışlıklar var.

Daha iyi yazmak isteyenlere ne önerirsiniz?
Özlem Kazancıoğlu: Hangi alanda yazmak istedikleri önemli. Alana yönelik yapılan çalışmalar değerli. Dağılmamak gerek bir şeyler yazarken ve kopmamak, yazı yazmak aklımızın köşesinde hep olmalı araya zaman girince bazen heves kırılabiliyor, ya da özgüvensizlik oluşabiliyor. Yazmak ve okumak günümüzün bir kısmında hep olmalı. Yazı yazmanın ve kitap okumanın hâlâ değeri bilinmiyor bir de, bazı zamanlarda küçümseniyor. Ne işime yarayacak düşüncesi maalesef hâlâ var ve kitaba para harcamayı lüks gören bir kesim de. Bu algının kırılması gerekli.



561 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Fikir Konağı
Abdullah Küçük
Ev Hapsi Günlerinden

Ali Haydar Koyun
Rakamlarda büyük, güç de zayıf olan topluluk

Derya Kadıoğlu
Yalvaç'ın İnsanları

Fırat Han Koçak
Dünyayı Sömüren Küresel Çeteler - 4

Hanife Mert
Eylül ve Hüzün

Zehra Gaylan Yüksekkaya
"Sahi, Neydi Bayram?"

Abdullatif Acar
Umut Adına Martı Olmak

Afşin Selim
Kitapla Diriliş

Ahmet Aytaç
Yazmak kolaydır, Okutturmak büyük marifet ister...

Altun Özmeşe
Kalpteki Kor Parçası

Aslı Ersoy
Zıtlıkların Öğretisi*

Aynur Hazar
Nice Ömürler Eskir Yaşamanın Teninde

Ayşen Kurban
Eksiğim

Aytekin Duran
Görmek ve Duymak Nasıl Bir Duygudur...

Beyhan Uygur
Şekerci Dede ve Tonton Eşi

Burak Kılıçaslan
Burak Kılıçaslan: Emin Demir ile "Ferman" Üzerine Bir Söyleşi

Çağrı Cebeci
Çağrı Cebeci: Yaşlılık

Dilruba Başak
Her Şey Sevince Güzel

Diyanet İşleri Başkanlığı
Öfkeye Hakim Olmak

Engin Dinç
Dil Belası

Ergül Yılmaz
Bir Demet Şiir

Gamze Karadağ
Kayahan Demir: Gaipten Sesler

Gamze Parlak
İnsanlık Nereye Gidiyor

Gözde Karadağ
Gözde Karadağ: Hakan Yusuf Yılmaz - Alpagut Budun 1 Beklenmedik Keşif

Gülhan Teke Genç
Evrildik (mi?)

Hatice Yatkın Yetişen
Adımı Unutma (İmza: Kadın) / Kitap Yorumu

Havva Yaşar
Tefekkür Üzerine Hasbihal

Hayrettin Gönül
Zaferimiz Daha Bir Yaşında!

İbrahim Ethem Gören
Bir Burak bekleniyor!

İlhan Özgür
Türk Eri

Kaşif Meriçli
Kaşif Meriçli: Little Fugitive

Mahmut Ferhat Alptekin
Demokratik Sol

Mecbure İnal Vela
Çizdim, oynamıyorum!

Mehmet Aydın
Ömer Faruk Kaya: Sus ve Bana Aşkı Anlat

Merve Güney
Güneşin Kızı Biterken

Meryem Seyda Parlak
Psikoloji’ye (Ruh Bilimine) Olan İhtiyaç

Muharrem Dere
Doğu, Batı. Dost, Düşman! Kime Göre?

Murat Ginlik
Kısacık ve Çok Uzun Bir Hikâye

Murat Şaşzade
Küçük Tuhaflıklar

Mustafa Gündoğdu
Ölüm Var...

Nagihan Örsel
Sadece SEN!

Nazan Arısoy
Yağmur'un Aşka Teslim Oluşu

Necati Dilek
Uğruna Şiirler Yazılan Kadın

Necdet Bayraktaroğlu
Büyük Türk Devlet Adamı Timurhan'ın Hayatı, Vasiyeti ve Yasası olan Tüzükat-ı Timur

Nermin Güday Kaçar
Asker Yolu Beklerim

Nurcan Dağ
Yalancı Pollyanna Kitap İncelemesi

Nurhan Işkın
Dedemin Saati

Nurittin Günay
Babamın Jübilesi

Özlem Akşit
Selamlaşma Geleneğinin Toplum ve Gençliğimiz İçin Anlam ve Önemi

Pakize Şeyma Kandemir
Salgının Yeni Yazarları 1

Selahattin Doğan
İyilikde İnatlaşmak

Şükran Pınarcan
Duran Çetin Cüneyt kitabı yorumu

Turan Yalçın
Çay Felsefesi

Yasemin Ilgın
Yasemin Ilgın: Hayallerim

Zeynep Didem Gezgin
Merhamet