Yazmak benim için karakterimin, okumalarımın ve aldığım eğitimlerin bir sonucu.Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız? Beytullah Mısır: Üsküdar’da doğup büyüdüm. Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunuyum. Üniversite eğitimim esnasında haftada ortalama iki eser okudum, imkân buldukça ülkemi ve dünyayı gezmeye çalıştım, sosyal çalışmalarda görev almaya gayret gösterdim, İLEM Eğitim Programı’ndan mezun oldum, iki yıl kadar kitapçılık yaptım ve İnsan & Toplum adında uluslararası hakemli akademik bir derginin yayın sekreterliğini üstlendim. Hâlihazırda İstanbul’da bir imam hatip lisesinde meslek dersi öğretmeniyim ve Marmara Üniversitesi’nin İslam Tarihi bölümünde yüksek lisans eğitimime devam ediyorum. Evliyim ve bir çocuk babasıyım. Yazmaya başlama hikâyenizi öğrenebilir miyiz? Beytullah Mısır: Aslında benim yazma hikâyem, öğrenmeyi ve anlatmayı seven yapımla doğrudan ilintili. Yazmaya dair ilk nüveler bende lise yıllarında bir yarışma vasıtasıyla kaleme aldığım öykü ve arkadaşlarla birlikte yayımlamaya başladığımız dergi vasıtasıyla olmuştu. Ancak özellikle üniversite yaşamım boyunca okuduğum eserler ve kitapçıda farklı alanlardan literatüre dair tanıdığım onlarca kitap bu anlamda bana biraz daha kapı araladı. Çünkü nitelikli yazmanın dolmakla doğrudan ilintili olduğunu düşünüyorum. Kaç kitap yayınladınız konusu nedir? Beytullah Mısır: Bugüne kadar yayımlanmış bir kitabım var. Bir Kitapçı Çırağının Olağanüstü Hikâyesi başlığını taşıyor. Adından da anlaşılacağı üzere hikâye türünde bir eser. Yeni bir bilim dalı kurmak isteyen gencin hayal arkadaşını kaybetmesiyle girdiği anlam arayışı, sonrasında bir kitapçıda hikmetli ve bilge bir kişi olan Eşref Amca’nın yanında çalışmaya başlayıp onun deruni muhabbetlerinde edindiği bilgiler ve akabinde bir kitap ve mektubun rehberliğinde hem coğrafyaları gezip hem de kendine seyahat edişini anlatıyor.
Yazmak mı yayınlamak mı zor? Beytullah Mısır: Öncelikle bir şeyin zor olmasıyla kötü olmasının farklı şeyler olduğu ifade edilmeli. Çünkü zorluklar, içerisinde ciddi bir güzelliği de barındırabiliyor. Zaten hayatımıza baktığımızda elde ettiğimiz güzel şeylerinin çoğunun zorluklar neticesinde hâsıl olduğunu görebiliriz. Meseleye biraz bu nazarla bakılırsa seven için yazım ve yayım sürecinin, barındırdığı meşakkatlerle birlikte, sonucu güzel süreçler olduğu unutulmamalı. Yazarken hangi kaynaklardan beslenirsiniz? Beytullah Mısır: Ben anlık zevk veren eserlerden ötede insana bir şeyler katan kitapları seviyorum. Bu anlamda dilleri değişmekle birlikte yazılan kitapların bilgiyle yoğrulmasını önemsiyorum. Belki bu benim akademik yazım yönümden gelen bir taraf. Zaten yayınladığım denemelerde de aynı hususu gözetmeye çalışıyorum. Kısaca söylemek gerekirse akademik kaynaklar yazım sürecimde önemli bir rol oynuyor. Onları nasıl kullanacağım ise yazdığım türle doğrudan ilişkili. Çok okuyor musunuz? Çok genç okumadan yazıyor piyasa kalitesiz kitaplarla dolu fikrine katılıyor musunuz? Beytullah Mısır: Benim okumamla ilgili cevabı evvelde verdim zannediyorum. Bu soruya kitapçılık yapmış biri olarak da yanıt verebilirim. Doğru, piyasada epeyce kalitesiz kitap var. Meselenin diğer yanı da şu ki, kalitesiz kitapları okuyan kitleler de var. Bu insanlar yazmasın anlamına gelmiyor, muhakkak yazılsın. Ancak benim burada söyleyebileceğim yalnızca okurların seviyesini yükseltmesi gerektiği. Eğer okurlar seviyelerini yükseltirlerse hem yazarlar onlar içinden çıkacağı için yazılan eserlerin niteliği artar hem de okur seçici olduğu için niteliksiz eserler okunmaz. Böylece nitelik, sorunuz hususunda bir elek görevi görür. Yazmak sizin için ne ifade ediyor? Beytullah Mısır: Yazmak benim için karakterimin, okumalarımın ve aldığım eğitimlerin bir sonucu. Hayatımdaki önemli bir kimlik. Bu açıdan baktığımda aslında yazmanın yazılı söz, anlatmanın da sözlü yazı olduğunu ifade edebilirim. Ancak benim için hepsinin merkezinde akıl ve ruh var. Manevi taraf bu anlamda heyecan verici ve yol göstericidir. Akıl ise bilgilerin süzgecidir. İyi yazmanın formülü sizce nedir? Beytullah Mısır: Genel bir cevap vermek gerekiyorsa yetenek ve iyi çalışmak diyebilirim. Eğer iyi okur, kendinizi geliştirir ve yazımınızı geliştirmek konusunda çalışmalar yaparsanız bu hususta başarılı olma ihtimaliniz var. Tabi bu anlamda kişisel yeteneklerinizin amelinizi desteklemesi de önemli. Yazılan türler de bu konuda önem taşıyor. Çünkü farklı türler için “iyi” yazmak farklılık gösteriyor. Kurgu bir metin yazmakla akademik metin yazmanın başarı kriterleri birbirinden oldukça farklı. Daha iyi yazmak isteyenlere ne önerirsiniz? Beytullah Mısır: Bu sorunun cevabını kısmen yukarıdaki soruda verdim diye düşünüyorum. Ancak biraz daha açmak gerekirse şunları söyleyebilirim: İyi yazmak isteyen çok ve nitelikli okusun, kendisine yakın olan yazım türünü/türlerini bulsun, yazımını geliştirmek için çalışmalar yapsın ve muhakkak yazdıklarını o alanda iyi olduğunu düşündüğü kişilere okutsun. Bu kişilerden gelecek eleştiri ve katkılara da açık olsun. Güzel metinler ancak böyle ortaya çıkar. Son olarak bunlar birleştiğinde ortaya çıkan metin eğer güzelse insanların “iyi kitapların ölmeyeceğini” bilmesinde fayda var. İyi kitaplar, hak ettiği değeri mutlaka bir gün görür.
|