Yazmaktan vazgeçmeden, her gün disiplin içinde çalışmak.Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız? Filiz Gökdemir Köşker: 12- Ocak 1968, İskenderun doğumluyum. Evliyim. Yirmi altı ve yirmi bir yaşında iki oğlum var. Gazi Üniversitesi Mesleki eğitim fakültesi mezunuyum. 2019 yılında, yirmi beş yıllık öğretmenlikten sonra emekli oldum. Şimdi bütün hayatım yazmak üzerine kurulu. Yazmaya başlama hikâyenizi öğrenebilir miyiz? Filiz Gökdemir Köşker: 2019 yılında, sağlık problemlerim sebebiyle emekli olmak zorunda kaldım. Fakat öğretmenlik idealist bir meslek bir çırpıda emekli olunmuyor bu anlamda, kitaplarımda kahramanlarım vesilesiyle eğitime devam edebileceğim fikriyle yazmaya başladım. Eğitimin insanda yaratabileceği farklılıkları, suça iten sebepler altında inceleyerek okuyucuya mesajlar vermeye başladım. Bunu yapabileceğim en iyi dal polisiye idi. Artık yazarlık benim için sonsuza kadar sürecek bir meslek. Keşke gençlik yıllarımda, yazarlığa çok daha erken başlamak için gazetecilik veya edebiyat bölümünde okusaymışım. Emekli olduğum için yazarlık artık ilk sırada benim için. Kaç kitap yayınladınız konusu nedir? Filiz Gökdemir Köşker: Yazdığım hali hazırda beş kitabım var. KEBBAT-1 VE KEBBAT-2 SENİ GÖRÜYORUM YAYINLANDI. Üçüncü kitabım, KEBBAT-3 “KÖR” VE SERİNİN DIŞINDA OLAN “BAY R” dördüncü kitabım yayınevinden bu günlerde çıkmak üzere. “Bilge” isimli kitabımı da hemen arkasında çıkaracağım. Editesini ve kapak çalışmasını bitirdim. Kitaplarım polisiye türündedir. Amacım günümüzde yaşanan, toplumsal ve sosyal sorunların, altında yatan, esasen kişilerin hayatlarındaki eksikliklerin, özellikle eğitimsizliğin onları, nasıl potansiyel birer suçlu haline getirdiğini ve altında yatan sebepleri göstermek.
Yazmak mı yayınlamak mı zor? Filiz Gökdemir Köşker: Yazmak harika bir olay. Ama yayınevleri tam bir rezalet. Aylarca sizi oyalar tertemiz dosyanızı defalarca bozarlar ve sizi iğneyle kuyu kazar gibi sıkıntıya sokarak sabrınızı ölçerler adeta. Şimdi bir de salgın süreci var. Mücbir sebeplerin altına sığınarak aylarca bekletip sonra da bozduğu çalışmaları düzenlemek için tekrar yazılsa daha kolay olacak bir sürece sokarlar. Yayınevine ve yayınevi bünyesindeki çalışanların performansına bağlı her şey, bazen bu süreçte kurdeşen dökmenize sebep olabiliyorlar. Bu süreçte seçimlerimizi çok dikkatli yapmakta fayda var. Yazmanız bitip her şeyi editesiyle, mizanpajı ile hazırladınız, kitap çıkarma kısmına geldiniz... İşte orada esas savaşınız başlıyor. Piyasada istemediğiniz kadar yayınevi ve seçenek var. Telif haklarınızı ve kitap basımından sonraki süreçleri de takip edebileceğiniz tecrübeli yayınevlerini seçmeye çalışın. Yazarken hangi kaynaklardan beslenirsiniz? Filiz Gökdemir Köşker: Okuduğum kitaplar ve okumakta olduklarımın dışında cinayet konulu belgeseller ve gündemi takip ederek olayları irdelemek, hepsi bir arada oluşan bir süreç aslında. Bol araştırma ve aldığım notlar yan yana gelerek beni zinde tutarak kurgumu güçlendiren hazinelerim. Çok okuyor musunuz? Çok genç okumadan yazıyor piyasa kalitesiz kitaplarla dolu fikrine katılıyor musunuz? Filiz Gökdemir Köşker: Evet, hem de ne okumak. Ailece okuruz. Kalitesiz kitap konusuna, evet sonuna kadar katılıyorum. Ön yargılı olmak istemem ama genelinde bu sorun var maalesef. Yazmak sizin için ne ifade ediyor? Filiz Gökdemir Köşker: Öğretmenliğimi sosyal ve toplumsal olaylarla ilgili konularda ya da kişisel gelişime faydalı olabilecek şekilde devam ettirerek toplumumuza fayda etmek amacındayım. Ayrıca bir kez yazmaya başlayınca vazgeçmek çok zor oluyor artık bu bir tutkuya dönüşüyor.
İyi yazmanın formülü sizce nedir? Filiz Gökdemir Köşker: Yazmaktan vazgeçmeden, her gün disiplin içinde çalışmak. Her gün kefenizi doldurmalısnız. En önemlisi yazmayı sevmelisiniz. Biraz da eğitim ve alt yapı şart tabii ki. Daha iyi yazmak isteyenlere ne önerirsiniz? Filiz Gökdemir Köşker: Yazar arkadaşlarıma diyorum ki; yazmaktan vazgeçmeyin. Sistemli ve disiplinli çalışın. Araştırmadan yazmayın. Kaynaklarınızı muhakkak belirtin. Kendinizi zenginleştirmek için bol bol okuyun. Yazı yazmış olmak veya kitabım var demek için yazmayın. Okuyucunun gözünden hiçbir şey kaçmaz. Bütün donanımınız kitaplarınızda bas bas bağırır. Olgunlaşmayı beklemek her zaman faydalıdır. İlk kitabımla son kitabım arasındaki tecrübe farkını ben, kendi kitaplarımda hissedebiliyorum.
|