Yazmak benim hayat amacım.Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız? Zeynep Sipahioğlu: 1982 Rize doğumluyum. Halkla ilişkiler ön lisans mezunuyum. Rize'de yaşıyorum. 2016'dan bu yana wattpadda aktif olarak roman yazıyorum. Yazmaya başlama hikâyenizi öğrenebilir miyiz? Zeynep Sipahioğlu: 2014 yılında sosyal hikâye yazma sitesi wattpad'ı keşfetmekle başladı yazım hayatım. İlk bir kaç ay sadece okuyucuydum. Sonra kendi kurgularımı yazmaya başladım. İlk hikâyem Diğer Yarım'ı yazdım. O dönem belli bir kitleye ulaşmak daha kolaydı. Artık wattpad çok büyüdü herkes özgürce yazdıklarını paylaşıyor. Binlerce kişinin arasından sıyrılmak zor. Kaç kitap yayınladınız konusu nedir? Zeynep Sipahioğlu: Basılı beş eserim var. Ama şu an 9. hikâyemi yazıyorum. Romantik roman kategorisine giriyor yazdıklarım. Aslında hafif drama girebilir. Ancak kitaplarım hep mutlu sonla bitiriyorum. Okurlarım kitabın son sayfasını gülümseyerek kapatsınlar istiyorum. Çünkü aynı şeyi ben okuduğum romanlarda yapıyorum. Kitaplığımda mutsuz sonla biten hiçbir roman yoktur. Yazdıklarımda kader vurgusu çok fazladır. Hayatın tesadüf olmadığı aslında görünmez iplerle bir şekilde birbirimize bağlı olduğunu anlatıyorum.
Yazmak mı yayınlamak mı zor? Zeynep Sipahioğlu: Aslında ikisi de zor. Yazmak için gece gündüz kendinizden ödün veriyorsunuz. Çünkü işimiz sadece yazmak değil. Başka sorumluluklarımız da var bizim. Eğer eleştiriyi göze alıyorsanız zor değil. Çünkü yazdığınız herkese hitap etmeyebilir. Beş kitabından en çok hangisini sevdiniz diye sorduğumda her okur farklı cevap verdi. Şimdiye kadar olumsuz eleştiri almadım kurgularım için. Hatta kitaplarım sayesinde roman okumaya başlayan okurlarım bile vardı. Böyle mesajlar alınca ne kadar doğru bir yönde adım attığımı düşünüyorum. Bu paha biçilemez. Yazarken hangi kaynaklardan beslenirsiniz? Zeynep Sipahioğlu: Bu güne kadar okuduğum hiçbir romandan esinlenerek roman yazmadım. Kafamda oluşturduğum kurgulardı hep. Tek esin kaynağım insanlar ve hayat. Yazdığım tüm romanlar hayatın içinden yaşanabilecek şeyler. Gerçek olaylardan esinlenerek kurgulayarak yazıyorum. Çok okuyor musunuz? Çok genç okumadan yazıyor piyasa kalitesiz kitaplarla dolu fikrine katılıyor musunuz? Zeynep Sipahioğlu: Dürüst olmak gerekirse kitaplar hayatıma wattpad'le girdi. Çok aşırı okuduğum söylenemez ama elimden geldiğince okumaya çalışıyorum. Genelde wattpad hakkında olumsuz eleştiriler var. Benim keşfettiğim ilk yıllarda gerçekten kaliteli kalemler vardı. Şimdi herkes yazdığı için iyi kötüyü ayırt etmek zor. Yazanlara niye yazdınız demek gibi bir hakkımız yok. Basılan her kitapta en kötüsünde bile bir kaç aylık emek var. Evet bir heves uğruna arkadaşlar bastırıyor ben de aynı süreçten geçtim ama önemli olan bu süreçte kendini ne kadar yetiştirebildiğin geliştirebildiğin. Ben kendimi hâlâ geliştirmeye çalışıyorum. Nasılsa kitap bastırdım okurlarım ne yazarsam okur diye düşünmüyorum. İnşallah zamanla kalemim kurgularımla çok daha iyi kitaplar yazmayı diliyorum. Evet piyasa da gerçekten kötü kitaplar var. Özellikle ergen ağzıyla yazılmış kitaplar ama burada yayınevlerine iş düşüyor. Artık kitap basmayı bazı yayınevleri ticari olarak gördükleri için wattpadda okunma sayısı milyonları görmüş diye kitapları basıyorlar. Ve bu kitapların çoğunun içeriği bizim kültürümüze ahlâk anlayışımıza uygun kitaplar değil. İstisnaları ayrı tutuyorum. Sanki Türkiye'de değil de yaşananlar bir Avrupa ülkesinde ya da Amerika'da geçiyor. Çoğu popüler olma adına özenti ile yazılmış kitaplar. Yayınevlerinin bunları basmaması lazım. Bu kitapları 12 yaşında çocuklar dahi okuyor... Bu üzücü... Yazmak sizin için ne ifade ediyor? Zeynep Sipahioğlu: Her insanın bir hayat amacı olur. Ben geç keşfetsem de yazmak benim hayat amacım. Nefes aldığım müddetçe yazacağım İyi yazmanın formülü sizce nedir? Zeynep Sipahioğlu: Bol bol kitap okumak. Gözlem yapmak. Özgün bir kurgu ve üslup olması. Daha iyi yazmak isteyenlere ne önerirsiniz? Zeynep Sipahioğlu: Kitap okuyun. Tek bir türle kalmayın. Polisiye bilim kurgu fantastik felsefik... Film izleyin... Aklınıza gelen diyalogları not edin. İnsanları dinleyin. Her insan bir kitap aslında. Kimse sorsanız yaşadıklarımı anlatsam kitap olur der. Yazdıklarınız gerçek kaynaklı ise iyi araştırın. O konu hakkında bilgi edinin. Örneğin hikâyeniz Karadeniz’de geçiyorsa o bölgeyi kültürünü araştırın. Yoksa mantık hatalarıyla dolu bir kitap yazmış olursunuz. Başka bir örnek vermek gerekirse kurgunuzda beyin ameliyatı olmuş bir kişi var. Aylarca komada kalmış. Uyandıktan sonra siz ertesi günü hastaneden çıkarıp eve yollayamazsınız. Sevgilisinin peşine koşturamazsınız. Bu insanın iyileşme süreci vardır. Günler hatta aylar alabilir. Gerçi bu tarz mantık hatalarını televizyonda izlediğimiz dizilerde de sık sık rastlıyoruz. Son olarak röportaj için teşekkür ederim.
|