İyi ki kağıt var, iyi ki kalem var yoksa ben neye dökerdim derdimi. Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız?
Fatma Karaman: Adım nüfusta Fatma Karaman. Ama bana fatoooooş derler. Abartısız. Tel numara kayıtlarında çoğunluk böyle yazar:) Resmiyette Fatma normalde pek kullanmam. 82 doğumluyum. Biraz karışık tarih nüfusta farklı. Anne babam Doğu Karadeniz, ben Aksaray merkez doğumluyum. Biraz etnik kökenli oluyorum sanırım:) İstanbul âşığı olduğum için kendimi İstanbullu hissederim hep. Kısaca yeryüzündenim diyorum. Bir dönem Bursa'da yaşadık. Lise mezunuyum. Yarışmacı arkadaşlara başarılar dilerim 😂. Yazmaya başlama hikâyenizi öğrenebilir miyiz?
Fatma Karaman: Yazmak sanırım genetik bir duygu. Aileden gelen bir sey. Ailemde şiir yazan da var resim yapan da var. Ben kitap çıkaracaktım ama gün bugün değildi. Zaten hep bugün değildi dediğim gün olaylar cereyan ediyor. Ben ünlü olup nasıl ünlü oldum diye anlatacağım. Bir kitap düşünüyordum. Ama kısmet bir kitap fuarında maalesef belediye başkan yardımcısının nasıl anlatsam öteleştirmesi ile olan bu durum. Ben fuarda sunuculuk yapayım dedim tamam döneriz deyip son dk yerime birini almaları milletin çevrenin dalga geçmeleri ve fuarda gezerken tüm abartısız yazarların sen neden sunuculuk yapmadın. Nasıl güzel konuşuyorsun demesi ile oluştu. Hani derler ya kötü komşu ev sahibi yapar. O mesele. Fuarda gezerken bir yayınevi ile konuşma esnasında yine bu tarz olay oldu. Ben de belediye başkan yardımcısı böyle yaptı dememle sen de kitap yaz gibi espri ile oluşan gelişen durumdu. Ben de ne kitabı zira aklımda böyle bir durum yok ne kitabı derken niye olur sende hikâye çok renkli olduğumdan tamamen orada gelişen konuşma ile tamam ben de kitap çıkarıp adını belki milyon satar koymazsan dedim ve oldu. Bir ben eksiktin ya edebiyat camiasinda 😂 benim hiç suçum yok ileride çıkacak olan kitap bir anda çıkmış oldu. Kader kısmet yani. Kitap sahibi ettiler zorla. Kaç kitap yayınladınız konusu nedir?
Fatma Karaman: İlk kitabım deneme tarzında içinde her şey var. Şiir, hayat hikâyesi, hayat hikâyem.
Yazmak mı yayınlamak mı zor?
Fatma Karaman: Her ikisi de diyebilirim. Paran varsa zor değil. Düzgün yayıncı önemli, dolandırılmamak önemli. Yazmak şöyle zor. Ben göz problemi olan biriyim. Biraz kararlı insanım hep kendim yapacağım diyen tiptenim. Batacaksam ben, çıkacaksam yine ben. Kimseye güven yok başa kakılmasın diye. Laptopum yoktu alabilirdim. Ama paramı laptoba versem kitap ortada kalacaktı ailem verirdi para ama dedim ya kimseden beklentim yok market market çalıştım, sürüldüm. Ama kuruş kuruş biriktirdim çıkardım kitabı o kadar ki dalga geçtiler. Bir de üstüne kurban kestim. Telefona indirdik Word oradan yazdım. Ee göz kör olunca 😂 biraz yoğunlaşınca da malum Cem Yılmaz'ın kedisi gibi görüyorsun dünyayı 😂 yani şaş 😂 o yüzden yazmak zor. Yayınlamak yazdıklarının içeriğine bağlı yayınevinin beğenmesi önemli ve maddi destek önemli. Yazarken hangi kaynaklardan beslenirsiniz?
Fatma Karaman: Şimdi ben radyo programcılığı yaptım ve hep TV meraklısı idim. Ben hep malzeme biriktirdim. Televizyoncuların malzemesi insandır. En büyük beslendiğim olay insan. İnsan zaten bir dünya.. Çok okuyor musunuz? Çok genç okumadan yazıyor piyasa kalitesiz kitaplarla dolu fikrine katılıyor musunuz?
Fatma Karaman: Okumayı çok seviyorum. 15 sene sonra bi başladım bir senede iki sınıf atladım ve orta okul liseyi bitirdim. Her kitabı okumam bi bakarım ilk sayfa cezbederse okurum yoksa okumam. Çocukken çok okudum. Onların yararını gördüm. Şu an okuyamıyorum. Gözler çok kötü. Ama yine de okuyorum. Kalite tesadüf değildir. Kişiler hakkında yorum yapmam. Çünkü dünya bi pazar öyle ki ben rio karnaval gibi görüyorum. Halk okuyucu ki ciddi okurlar var duyardım kitabım çıkınca gördüm şahit oldum zira bu işle ilgilenmeden konunun içeriğini bilmiyorsunuz. Okur anlıyor kaliteli ya da kalitesizi. Yazmanın yaşla alakası var hem yok. Bazı kişiler 40 yaşından sonra bi insan yazar diyor hayır her yaşta yazarsın. Piyasadan halk anlar en güzel cevabı verir diye düşünüyorum. Yazmak sizin için ne ifade ediyor?
Fatma Karaman: Yazınca rahatlıyorsun. Şöyle ki benim çok başvuru yaptığım yıllar oldu hiçbirinden cevap gelmedi. Gelenler bana uymadı. Baktım heyheyler gelecek sinir olma raddesine gelince hıncımı kalemden kağıttan alıyordum. Yazıyordum yırtıyordum. Bu döngü de devam ediyordu. Hep dediğim iyi ki kağıt var, iyi ki kalem var yoksa ben neye dökerdim derdimi. İyi yazmanın formülü sizce nedir?
Fatma Karaman: Önce ne yazacaksın nasıl yazacaksın. Buna karar vermeli doğuştan yetenekler var tabi o ayrı. İyi analiz etmeli halka inebilmeli. Kendini bu konuda geliştirmeli, sonra da yazmalı. Daha iyi yazmak isteyenlere ne önerirsiniz?
Fatma Karaman: Daha iyi yazan zaten yazıyordur. Onlar belli yazarlar. Konu belirlemeli o konuda yoğunlaşmalı iyi araştırmalı. Hazır olmalı. Sonra da yazmalı. Pes etmemeli hayallerinin peşinden gitmeliler. Nacizane fikrim bu. Teşekkür ederim iyi ki varsınız. Cansınız.. Orada olduğunuz için eyvallah. Kalbinin sahibine emanet ol Türkiye 🇹🇷
| 
