Yazmak benim için bir terapi.Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız? Onur Ömer Düzgün: Aslen Ispartalıyım. Lakin Rize’de yaşıyorum. Sınıf Öğretmeniyim. İlgi alanlarım aslında oldukça geniş. Üniversitede profesyonel olarak müzik ile uğraştım. Eski bir davulcuyum. Şu aralar ney üflüyorum. Enstrüman çalıyor oluşum öğrencilerimin çok hoşuna gidiyor. Sahne sanatları eğitimim var. Tiyatro oyunlarında yer aldım. Fakat şu an zamanımın çoğunu yazmak için harcıyorum. Tabi yazabilmek için bir de okumak gerek. Okuldan ve işlerden arta kalan zamanlarımın çoğunu okumaya ayırıyorum. Yazmaya başlama hikâyenizi öğrenebilir miyiz? Onur Ömer Düzgün: Yazmaya yeni başladım. İlk kitaplarım Doruk ile Kuyruk seti. Mavi Deniz yayınevi sahibi Ahmet Küçükaydın’ın teşvikiyle bu kariyere başladım. Yazarlık ve şairlik konusunda eğitimim olduğunu biliyordu. Bir kitap üzerine çalıştığımı da biliyordu. Daha sonra yazmam konusunda beni teşvik etti. Doruk ile Kuyruk setini planlarken, Mistik Konağın Koruyucuları kitabının konusu aklıma geldi. Fakat gerek sayfa sayısı gerek konusu olarak ayrı bir seri yapmayı uygun gördüm. Şimdi Mistik Konağın Koruyucuları’nın ikinci kitabı üzerine çalışıyorum. Yazımı bitti. Düzeltmelerini yapıyorum. Kaç kitap yayınladınız konusu nedir? Onur Ömer Düzgün: Doruk ile Kuyruk on kitaplık bir set. Onun haricinde Mistik Konağın Koruyucuları kitabım var. Yakında da Mistik Konağın Koruyucularının devam kitabı yayınlanacak.
Doruk ile Kuyruk hikâye seti ilkokul üçüncü ve dördüncü sınıflara hitap ediyor. Kitapların konularına baktığımız zaman empatiden, doğa bilincine, hayvan sevgisinden, kültürümüze, tarihi bilgilerden, genel kültüre kadar birçok unsura değindim. Fakat bunları çocukları sıkacak şekilde anlatmadım. Maceranın içine sakladım. Doruk ile Kuyruk’u okuyan çocuklar karakterlere “maceratöner ikili” diyor. Kitaptaki macerayı yaşarken birçok değeri de öğrenmiş oluyorlar. “Kitabı okurken bırakmak istemiyoruz” diyenler oldu. Bu beni çok mutlu etti.
Doruk ile Kuyruk setimizi de yine Psikolojik Danışman Gizem Kolçak sosyolojik ve psikolojik olarak inceledi. Set bu sayede gönül rahatlığı ile sınıf veya ev kütüphanelerinde de yerini alabilir.
Gerek Doruk ile Kuyruk, gerekse Mistik Konağın Koruyucuları kitaplarımda sağlamak istediğim ana amaç, okumayı sevdirmek ve okuma alışkanlığı kazandırmak.
Mistik Konağın Koruyucuları kitabında, okurlarımı farklı bir dünya bekliyor.
Mitolojik unsurların üzerine kurulmuş yeni bir dünya. Bu dünyanın içerisinde mitolojik karakterler, yaratıklar ve olaylar var. Tüm bunlar olurken sıkı bir arkadaşlığın geçtiğini ve bol maceranın olduğunu unutmayalım. Fazla detay vermeyeyim. Okuyucu adaylarım meraklansın. Yazmak mı yayınlamak mı zor? Onur Ömer Düzgün: Yazmak benim için kolay bir eylem. Yazmakta zorlanmıyorum. Aslında yayınevi konusunda da pek zorlandığım söylenemez. Söylediğim gibi Doruk ile Kuyruk senti yazmam için yayınevinden teklif geldi. Ayrıca bu aralar aynı yayınevi ile farklı bir anlaşma yapmak üzereyiz. Mistik Konağın Koruyucuları kitabı da hem konusu hem psikolojik ve sosyolojik incelemelerden geçtiği için basımı kolay oldu. Yayınevlerinin ilgisini çekti. Yazarken hangi kaynaklardan beslenirsiniz? Onur Ömer Düzgün: Yazarken değil ama yazmaya başlamadan önce, konuya hâkim olana kadar çeşitli makaleler, kitaplar okurum. Bu süreçte interneti de kullandığım oluyor.
Yazma atmosferini soruyorsanız müziksiz yazamam. Yazdığım zaman müzik dinlerim. Ayrıca loş ortamlarda yazmaya çalışırım. Çok okuyor musunuz? Çok genç okumadan yazıyor piyasa kalitesiz kitaplarla dolu fikrine katılıyor musunuz? Onur Ömer Düzgün: Geçen aylarda etwinning için online yazma eğitimi verdim. Orada aynen şu cümleyi kurdum “okumayan insanlar yazamazlar.” Hatta aynı cümleyi Rize Milli Eğitim Müdürlüğü’nün hazırladığı “Sahne Senin Öğretmenim” projesinde de kurdum. Okumayan insanlar yazmayı bırakın hayatı buğulu gözlükler ile görür. İnsan okudukça gözlüğündeki buğu çözülür. Ülkemizde okuma oranının çok düşük olduğuna inanıyorum. Bu oran mutlaka arttırılmalı. Bunu sağlamak için öğrencilerim ile çok ilgileniyorum. Onlara örnek olmak için öğle arası sınıfta kitap okurum. Yazmak sizin için ne ifade ediyor? Onur Ömer Düzgün: Yazmak benim için bir terapi. Ruhumun dinlenmesini sağlıyor. Kurduğum dünyaları insanlar ziyaret edince, karakterlerim ile bağ kurunca mutlu hissediyorum. Zaten çoğu yazar işin maddi boyutunda değildir değil mi? İyi yazmanın formülü sizce nedir? Onur Ömer Düzgün: Benim düşünceme göre iyi yazmanın sırrı ve daha iyi yazmak isteyenlere önerim çok okumaktır. Okuma birikimi artınca yazma denemelerinin artması gerekir. Daha iyi yazmak isteyenlere ne önerirsiniz? Onur Ömer Düzgün: Yazmak isteyen birisi kendisine rutin bir yazma zamanı oluşturmalı ve çeşitli alıştırmalar yapmalıdır.
Detaylı bilgi almak isteyenler yazma üzerine verdiğim eğitime Youtube üzerinden “Onur Ömer Düzgün ile Yazmak Üzerine” yazarlarsa ulaşabilirler. Benden yardım isterlerse ben de seve seve yardım ederim. Bana ulaşanlardan kimi “yazıyoruz ama yayınlayacak yer bulamıyoruz” diye şikâyet ediyor. Yeni bir sitemiz var, https://karga.la diye. Kısa denemelerini okuyucularla buluşturmak isteyenler kargalasın, yayınlayalım.
|