Yazmak, yoğunlaşan duygu, düşünce birikiminin dışa aktarımı bana göre.Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız? Ayşe Sezgin: Aslen Bolu'luyum. 24 yıllık devlet memuruyum. Oğlum Emre ve kedilerimle birlikte Eskişehir'de yaşıyoruz. Yazmaya başlama hikâyenizi öğrenebilir miyiz? Ayşe Sezgin: Kendimi bildim bileli edebiyata karşı bir tutkum vardı. Ortaokul lise yıllarında kompozisyon, şiir çalışmalarına ilgi duyar, bunlarla ilgili yarışmalara katılırdım. Pek çoğunda da dereceye girmisimdir. Sonrasında hayatın içindeki yoğun tempodan cok fazla fırsat bulamadım yazmaya, belki de henüz hazır degildim bilmiyorum. Son birkaç yıldır depreşti yeniden yazma tutkusu. Amatörce kaleme aldığım şiirlerim ve aynı zamanda farklı haber bültenleri ve yerel gazetelerdeki köşe yazılarıyla devam etti. Gecen yıl Nisan ayında yayımlanan Gökyüzü Kokladım Ben ve sonrasında yazdığım Zeliha isimli romanlarla, roman alanına giriş yaptım. Üçüncü romanımın çalışmaları devam etmektedir. Kaç kitap yayımladınız, konuları nelerdir? Ayşe Sezgin: İki kitabım yayınlandı. İlk romanım GÖKYÜZÜ KOKLADIM BEN, aile ilişkilerini, aşkı, ayrılığı, pişmanlıkları, bunun yanında terör örgütleri arasındaki işbirliği ve bunların kişiler ve kurumlar üzerindeki yapılanmalarını anlatmaktadır. İkinci romanım ZELİHA ise, kadına şiddetin her türlüsünü (psikolojik, fiziksel, cinsel), çocuk gelinleri, istismara uğrayan çocukları ve bunların oluşturduğu travmaları anlatmaktadır.
Yazmak mı yayımlamak mı daha zor? Ayşe Sezgin: Yazmak başlı başına emek ve enerji isteyen, sabır isteyen bir süreç. Yayımlanma aşamasında da bu emeğin, enerjinin layıkıyla okura yansıtılıp yansıtılmayacağı kaygısı oluşuyor. Yani her iki süreç de zorlu ama yazmak biraz daha emek gerektiriyor.
Yazarken hangi kaynaklardan beslenirsiniz? Ayşe Sezgin: 24 yıllık adliye birikimim. Bu süreçte tanık olduğum, gördüğüm, gözlemlediğim kişiler, olaylar, hatta yaşanılanlar. Ve iyi bir okur olmam. Ben okumayı çok seven ve yaşam tarzı olarak benimseyen biri olarak, okumanın yazmakta büyük etkisi olduğunu düşünüyorum. Çok okur musunuz? Çok genç okumadan yazıyor, piyasa kalitesiz kitaplarla dolu fikrine katılıyor musunuz? Ayşe Sezgin: Evet çok okurum. Roman, deneme, makale, biyografi, tarih, kişisel gelişim vs. Her türü okurum. Çünkü tüm kalemlerin ve eserlerin katacağı az ya da çok birşeyler vardır mutlaka. Kalitesiz kitaplar konusunda ise, herhangi bir yazarı ya da eseri eleştirecek bir ustalıkta olmadığımı, yolun henüz çok başında olduğumu düşündüğümden, herhangi bir yorum yapamıyorum. Yazmak sizin için ne ifade ediyor? Ayşe Sezgin: Yazmak, yoğunlaşan duygu, düşünce birikiminin dışa aktarımı bana göre. Dolan bir testinin taşmak istemesi gibi ve bu da çok okumakla mümkün. İyi yazmanın formülü sizce nedir? Ayşe Sezgin: Toplumun tamamını kucaklayacaķ, kimseyi kapının dışında bırakmayacak bir tarz benimsenir ve samimi bir dil kullanılırsa daha iyi eserler ortaya çıkacaktır. Daha iyi yazmak isteyenlere ne önerirsiniz? Ayşe Sezgin: Yazmaktan vazgeçmesinler ve yazdıklarının arkasında dursunlar, eleştiriler olumlu ya da olumsuz mutlaka olacaktır. Bu eleştirilerden gerekli payı alıp, tarzlarından fedakârlık etmeden yazmaya devam etsinler...
|