Benim her vakit yazasım var.Bize kısaca kendinizi tanıtırmısınız? Ben 1981 yılında Gaziantep'in İslahiye ilçesinde doğdum büyüdüm. İstanbul/Güngören'de ikamet ediyorum. Biri 17 yaşında, diğeri 11 yaşında olmak üzere iki erkek çocuk annesiyim, aynı zamanda bir yürek işçisiyim. Yazmaya başlama hikâyenizi öğrenebilir miyiz? Tutunacak bir dalın kalmamışlığının verdiği çaresizlikle ne yapacağımı bilmezken yazarak uçsuz bucaksız bir aydınlanma yaşadım diyebilirim. Lakin ben kendimi bildim bileli kalemlere duyduğum ilgi beni hep yazmaya teşvik etmiştir, misal yazarken kaleme kağıda dokunmayı seviyorum. Zira kutusundaki kalemin asil duruşu, mürekkebin kokusu, duygularımı sarıp sarmalayan sayfaların tevazusu beni hep cezbetmiştir. Ayrıca yazma hikâyemle ilgili bir yazımı sizlerle paylaşmak isterim. Şeytanın çıraklığını yaparak heyula bakışlarını cüssemde gezdirip, riyakar bedenleriyle çirkin yalanlarını kulaklarıma avuç avuç sürüp kaçan insanlar gördüm. *Aldatılmanın dilhun acısını en derinlerimde hissettim. *Yalan, ihanet taşıması ağır bir yüktü benim için ve ben bu yükün edildim. *Yüreğim ürkek bir çocuktan farksızdı çoğu zaman Çığlıklar içinde susmayı öğrendim. *Sessizliğim gecenin yolunu gözleyen bir akşamdı benim için Çaresizliği, yokluğu ezberledim. "Yazmak en iyi ilaçtı benim için Ve ben yazarak iyileşmeyi seçtim" Elbet bu da geçer umuduyla günlerimi cinayete eledim, göz kapaklarımın pembe panjurlarında kuzguniye mümasil uykusuz geceler biriktirdim. Ve sonuç; iyi ki yazmayı seçtim. Kaç kitap yayınladınız konusu nedir? Yayınlanmış 4 kitabım var "Mavinin Tebessümü" "Aşk-ı Mai" "Mavi Mürekkep" olmak üzere 3 şiir kitabım, bir de "Denizkızı Eftelya'nın Günlüğü (Mavi Günlük)" adında bir romanım var. Kitaplarımda genelde gökyüzüne duyduğum sevgimden yola çıkarak kanadı kırık yaşanmışlıklarımı, maviliklere olan hayranlığımı dile getirdim. Bu arada birinci ve de dördüncü kitaplarımın arasında özel bir bağ var diyebilirim bu bağı da şöyle açıklamak isterim. Ne hayalleri vardı, bahtsız! izdivaçsız..! Dilenci kılığına bürünmüş mavili bir kadın, avuç açtı bir tutam mutluluk için, aşk için.. sağında merhamet, solunda ağır bir yük, ağlardı için için. Duygularını hırçın dalgaların üzgün gözleriyle boyar, kelimelerin dingin esintilerini hüzünle kazırdı sayfalara. Her nefes alış verişinde acıyla buluşurdu nefesi, nadir gülümserdi, bir kere kıvrılmaya görsün dudakları. Tüm samimiyetiyle okunuyordu istekleri, acılı çehresinden çizgileri, lakin okuyanı yoktu, bir adamı yoktu, bu da onun lanetiydi. (Var lakin yok gibiydi) Sonra bir gece ağırladı onun o yorgun ruhunu, karanlık bile kıyamıyordu onun mahzun bakışlarına. Bilmezdi aslında acı dahi güzeldi onun resmedilesi yüzünde. Ah acıların kadını muhayyilesindeki bir bakışa sığındı, hayallerinden bir adam yarattı, kara kaşlı, esmer bakışlı, gece gibiydi gözleri, sığındığı tek hücresiydi, hareli bakışlarında kimi zaman baharı hisseder, zaman zaman derinlerine dalardı. Güzel gözlü dev bir adamdı, ona ağladı, ona haykırdı. Gecekondu yüreğinden hüzünleriyle beyaz sayfalara aktı. Mavinin Tebessümü onun ilk göz ağrıydı. Ve sonunda kadın o güzel gözlü dev adamı "Denizkızı Eftelya'nın Günlüğünde" ağırladı.
Yazmak mı yayınlamak mı zor? Yazmaktan ziyade yayınlamak daha müşkül bir süreç diyebilirim. (Hem maddi, hem de manevi) Yazarken hangi kaynaklardan beslenirsiniz? -Yüreğimde büyüyüp göğüs kafesime sığmayan mavi düşlerim var -Gözyaşlarımı saklayan parmaklarıma tatlı bir yük olan yağmur damlalarım var -Dilimde yüreğimde bir de şiirlerimde hiç susmayan türkülerim var -Dimağımın günlük yorgunluk sınırını aştığı saatler var -Dudaklarımın suskunluğunu muhafaza ettiği vakitler var -Çoğu zaman düşünmekten soğuyan çayım var -Bazen atıştığım kimi zaman ağlaştığım gökyüzüm var -Sırlarımı paylaştığım yıldızlarım var -Ayım var, güneşim var -Bir de çok sevdiğim kalemim var Ve benim her vakit yazasım var. Çok okuyor musunuz? Çok genç okumadan yazıyor, piyasa kalitesiz kitaplarla dolu fikrine katılıyor musunuz? İşte benim sığındığım, inandığım, güvendiğim yegâne liman kitaplar diyebilirim. Zira bir kitap bilgi teksif etmek ile birlikte çivisi çıkmış bu dünyada kendine edinebileceğin bir/inci dost, arkadaş, sırdaş.. ve ben bu limanda geçmiş yüzyıllarda yaşayan bazı yazarlarla tanışarak onlarla sohbet etme şansına nail oldum. Nefes aldığım sürece ünsiyet kazanabileceğim, gailelerimi bir nebzede olsa hafifletebileceğim bu mukaddes limanda zamanımın büyük bir kısmını bu ulvi aktiviteye adamak bana gurur verir. Kitapların nüvesine gizlenmiş güzellikleri araştırmayı seviyorum. Zira bir kitabı okurken içinden başka bir kitap keşfediyorum. Unutmayalım ki hayatımızda vücut egzersizi kadar beyin egzersizi de önemli bir rol oynar. Zira beyin egzersizi düzenli yapılmadığında kör olmaya mahkum zihinsel bir kastır. Misal yetenek ve yaratıcılık dediğimiz şeyler çalışmadığımızda körelmesi gibi, yeteneğinizin bedeli onu icra etmektir. Okumadan yazmak bir yerde bizi tüketir ve tıkanmamızı sağlar. Piyasa kalitesiz kitaplarla dolu fikrine katılmaktan ziyade şunu söylemek istiyorum yüreklere dokunmayan, bilgiye açık olmayan, araştırmaya sevk etmeyen bir eser zaten unutulmaya mahkumdur. Misal bir yazar yazarken okuyucu üzerinde nasıl bir etki bırakmak ister? -Bilgi vermek mi? -Araştırmaya teşvik ettirmek mi? -Yüreğine dokunup o duyguyu yaşatmak mı? -Eğlendirmek mi? vb. Yazmak sizin için ne ifade ediyor? Öncelikle yazmak kelebeğin kanadına dokunmak kadar hassas bir duygu diyebilirim. Yazmanın en güzel hali zihni temizlemek, farkındalık seviyemizi arttırmak kısacası katarsisin yollarından biridir. Misal el ritmini düşünce ritmiyle eşleştirerek cümlelerin içindeki tınıyı duyumsamanın verdiği hazza ulaşmak gibidir. Ayrıca kelimeler aracılığıyla kurduğumuz hayalleri somutlaştırmayı sağlamak perspektif kazandırmaktır. Aynı zamanda yazmak bir tutku bende diyebilirim.
İyi yazmanın formülü sizce nedir? Yazmak kendinden ziyade okuyucu nezdinde iyi bir intiba oluşturmaktır, bunun için gözlem, empati kurmak çok önemlidir. Yazım sürecinde anlatmak istediğiniz konuları kaleme alırken kelimeleri, öbekleri ve cümleleri akıcı bir şekilde ifade etmeniz gerekir. Bunun için de bol bol kitap okumalıyız, zira okumak kelime hazinemizi genişletmek ile birlikte kişinin daha analitik düşünmesini ve meselelere daha objektif bir gözle yaklaşmasını sağlar. Bazen esinin nereden geleceğini ve bizi yazmaya nasıl sevk edeceğini bilemediğimiz için kelime haznemizin yetersiz kaldığı durumlarda önemli nüansları kaçırıp tıkanabiliriz. Buna binaen mütemadiyen okuyup zihnimizi yenilemek gerekir. Okuma yazma dışında nelerle meşgulsünüz? Resim, müzik vb. Müzik dinlemeyi, çocuklarıma vakit ayırmayı ve aynı zamanda kırtasiye ve de kitapçılarda gezmeyi seviyorum. Daha iyi yazmak isteyenlere ne önerirsiniz? Daha iyi yazmak için iyi bir okuyucu olmak şart, aynı zamanda not almayı, günlük tutmayı ihmal etmesinler. Saygılarımla.
|