Duyguları kelimelere dökmenin sihirli halidir yazmak.Bize kısaca kendinizi tanıtırmısınız? Ben Enise Uzunoğlu. 1988 Silivri doğumluyum. Endüstri Meslek Lisesi Bilişim Teknolojileri mezunuyum. Evli iki çocuk annesiyim. Özel bir inşaat firmasının ofisinde 2 yıldır çalışıyorum. Sevdiklerime zaman ayırmayı onlarla birlikte yeni yerler keşfetmeyi seviyorum. Yazmaya başlama hikâyenizi öğrenebilir miyiz? Yazmaya okul yıllarımda başladım. Okuldaki çeşitli kompozisyon yarışmalarına katılıp dereceye girmeyi kendime hedef belirlemiştim. Birçok yarışmadan ödül kazandığımı hatırlıyorum. Öğretmenlerimin de beğenisini alır desteklerini hissederdim. İlk kitap deneyimim ise birikmişler sayesinde oldu. Uzun zaman önce kaybettiğim annemin hikayesini yazmaya bir anda karar verdim. Kaç kitap yayınladınız konusu nedir? İlk kitabım, Sonsuz Ol Annem. Konusu gerçek hayat hikayemi anlattığım otobiyografik roman. Küçük yaşlarından itibaren annesini kaybetme korkusu ile yaşamış bir kız çocuğunun hüzünlü öyküsü. Yıllar sonra bu kız çocuğu büyür yine annesi ve kardeşleri ile birlikte zor ama güzel bir hayat yaşarken bir gün korkuları gerçek olur. Annesinin ölümü ile birlikte siyaha boyanmış bir yeryüzünde yaşamaya çalışan üç kız kardeş kalır geriye. Ve onların hayata tutunma çabalarını anlatır kitap. İkinci kitabım, Adı: Kadınlar. Birbirinden farklı karakterde kadınların zor, mücadele gerektiren hayat hikayelerini anlattım. Faklı kadınları aynı çatı altında toplayan tek özellik güçlü olmaları. Çünkü her kadının içinde keşfetmesi gereken bir güç ve o güce tutunup başına gelebilecek her türlü zorluğa göğüs gerecek cesareti mutlaka vardır. Kadınsan eğer karanlığa ışık tutmanın yolunu bir şekilde bulursun. Kitabı okuduktan sonra bir iç hesaplaşmasının içine düşecek kendinizde keşfetmeyi unuttuğunuz o güce sımksıkı sarılacaksınız. Yazmak mı yayınlamak mı zor? Bence yayınlamak çok zor. Hatta sırf yayınlamak sırasında yaşadığım zorluklar yüzünden vazgeçtiğim keşke dediğim çok zamanlar oldu. İlk kitabımı yayınlatmak için 1 yıl bekledim. Okuyunca az bir zaman gibi gelebilir. Ama yazan kişinin penceresinden bakınca bu çok sabır isteyen bir iştir. Gece gündüz bitirmek için uğraştığınız satırlar öylece beklerken siz acı çekiyorsunuz. Bu bekleyişin en büyük sebeplerinden birisi maddiyattır. Çünkü zaten devam eden bir yaşam standardınız vardır ve bunun dışına çıkmak sizi maddi manevi yorar. Yazarken hangi kaynaklardan beslenirsiniz? Yazarken duygularım yönlendirir beni. Genellikle onları dinlerim ve satırlar akar gider. Çok okuyor musunuz? Çok genç okumadan yazıyor piyasa kalitesiz kitaplarla dolu fikrine katılıyor musunuz? Çok okuyorum okumayı çok seviyorum. Fakat bu dönem dönem oluyor. Bazı zamanlar tıpkı karnı acıkmış bir insan gibi oluyorum. Duygu açlığı mı demeliyim bilmiyorum. Bir başladığımda dört kitap bitiriyorum. Sonra kendime dinlenme süresi veriyorum. Genellikle yabancı yazarların seri kitaplarını okumayı çok seviyorum. Ben bu fikre katılıyorum hem de sonuna kadar. Okumadan yazmak yürümeden koşmak gibi. Okudukça taşar içinde duygu ve bilgi yoğunluğu ve kafandaki aktarmak istediğine ihtiyaç duyarsın. Bence okumak ve yazmak bir döngü. Birbirini tamamlayan bir sistem. Kalitesiz kitap demek istemem ama okuyucunun ağzında bir tat bırakması gerekir biten her kitabın. Eğer kitap bitmiş ve o lezzeti verememişse bu yazan kişiye bir şey katmaz. Piyasayı dolduranlar da yayınevleri diye düşünüyorum. Çünkü yazar dosyasını hazırlayıp a veya b yayınevine başvuruyor. Editör dosyayı inceleyip raporunu hazırladığında gerçekçi olmalı. Dosya kötü ve basılmaya değer değilse basılmamalı. Fakat yayınevleri maddi anlamda kâr sağlamak için sanırım her dosyayı basım aşamasına getiriyor. Ve herkes yazar kimliğine bürünmüş oluyor. Yazmak sizin için ne ifade ediyor? Yazmak benim için hava gibi su gibi kıymetli. Çok seviyorum. Benim için kendimi ifade etmenin en güzel yolu yazmak. Sinirlenirim yazarım ben. Mutlu olurum, hüzünlenirim acı çekerim hep yazarım. İyi yazmanın formülü sizce nedir? Duyguları kelimelere dökmenin sihirli halidir yazmak. İçten gelir bir yetenek işidir de aslında. O kabiliyet size verildiyse hiçbir güç engel olamaz. Duygu değişimleri önemli yer tutar yazmakta. Bazen tıkanır kalırsın bazen de su gibi akar gider satırlar. Okuma - yazma dışında nelerle meşgulsünüz? Zamanımın çoğu çocuklar ile ilgilenerek geçiyor. Bir de çalışan anne olunca kendine zaman ayırmak çok zor. İlgi alanımı soracak olursanız halkoyunlarına büyük bir zaafım var. Bir yıl kadar kursa gittim fakat yarım kaldı. İlk bulduğum fırsatta yeniden başlamak isterim. Voleybol oynamayı çok seviyorum. Müzik dinlemek ve yürüyüş yapmak da bana iyi gelen şeyler arasında yer alır. Okumak mı? Yazmak mı? Çizmek mi hangisi ağır basar? Her alan kendine göre zordur. Ama bana göre okumak da yazmak da keyif işidir. Ben zorunluluk gibi görmem. Yazdıkça rahatlarım. Kendimden bir parça inşa etmiş gibi de gururlanırım. Daha iyi yazmak isteyenlere ne önerirsiniz? Tabii ki de okumayı öneririm. Çünkü okumak yazmanın anahtarıdır.
|