• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/kitapkonagi
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=+905334645270
Okuyalım, Okutalım
Takvim
Site Haritası

Yazmak benim için bir tutku, rahatlama aracı ve kendimi ifade ettiğim en önemli araçtır.

Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız?
1 Mayıs 1963 Samsun doğumlu, aslen Yozgatlıyım. Rahmetli babamın memuriyeti sebebiyle Muş’ta başladığım eğitimime; İstanbul, Maraş/ Elbistan ve Anamur’da devam ettim. 1982 yılında yerleştiğim Eskişehir Anadolu Üniversitesi, İktisat bölümünden 1986 yılında mezun olarak yüksek öğrenimimi tamamladım.
Özel sektör ve kamu kurumlarının muhasebe servisinde muhasebe müdürü olarak görev yaptım. 2008 yılında emekli oldum. Yazın hayatına 2010 yılında blog yazarlığı ile başladım. Felsefi, sosyal ve kültürel içerikli yazılarımla, amatörce yazdığım şiirlerim, öykü, makale ve denemelerim çeşitli blog, gazete ve dergilerde yayınlanmaktadır. Evliyim, Mersin’de yaşamaktayım. İki kızım var. Mersin Şairler ve Yazarlar Derneği, İçel Sanat Kulübü ve İLESAM (İlim ve Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birliği) üyesiyim. Ayrıca Güney Gazetesinde köşe yazarlığı yapmaktayım.

Yazmaya başlama hikâyenizi öğrenebilir miyiz?
Öğrencilik yıllarımda en çok sevdiğim dersler arasında türkçe- edebiyat- kompozisyondu. Ancak ortaokul yıllarında yazdığım kısa öykülerim vardı. O dönemlerde Kemalettin Tuğcu, Ömer Seyfettin, Reşat Nuri Güntekin gibi yazarlarımızın kitaplarını çok okudum. Sanırım onlardan çok etkilenirdim. Yazdığım kısa öyküler de dram ağırlıklıydı. Gerçek anlamda yazma serüvenim 2008 yılında emekli olduktan sonra blog yazarlığıyla başladı. Blog yazarlığının ardından roman yazmaya başladım.

Kaç kitap yayınladınız konusu nedir?
Yayımlanmış dört kitabım var. İlk kitabım “Düş Batımı” 2015 yılında, ikinci kitabım “Bakış Acısı”nı 2017 yılında, üçüncü kitabım “Fırçadaki Son Şiir Bir Orhan Veli Romanı” 2021 yılında, son kitabım “Yolculuk” adlı kitabımı 2022 yılında yayımlattım. Kitaplarımın ilk ikisi roman türünde. Konusuna gelince; Düş Batımı ve Bakış Acısı adlı kitaplarımda toplumsal sorunlara ağırlık verdim. Aile, kadın, kadının eğitimi, engelli çocuklara sahip ailelerin durumu ve toplumun böyle bireylere bakışı, mezhep farklılıkları sebebiyle sıkıntı yaşayan çiftlerin sorunlarına gerçek hikâyelerden kesitlerle kurguladığım romanlardır. Üçüncü kitabım Fırçadaki Son Şiir / Bir Orhan Veli Romanı kurmaca biyografi türündedir. Konusu adından da anlaşılacağı gibi Ünlü Şair Orhan Veli’nin yaşam öyküsünü kurgulayarak anlattığım romandır. Dördüncü kitabım “Yolculuk” ise kişisel gelişim tadında bir kitaptır. Felsefi içerikli denemelerimden yaptığım seçkilerimi güncelleyerek yaşanmış hikayelerle kurgulayarak, filozofların sözleriyle süsleyerek anlatmaya çalıştığım bir kitaptır. Konusu insanın kendi iç dünyasına yapması gerektiği yolculuğu anlatırken, orada kendini tanımasını, kendisiyle barışık yaşaması için okura kapı aralamaya çalıştım. Ayrıca sevgi, umut güven gibi kavramların insan hayatındaki önemine de dikkat çekmeye çalıştım.


Yazmak mı yayınlamak mı zor?
Aslına bakarsanız ikisi de meşakkatli bir yolculuk. Yazmayı sevdiğim için o zorluğu hissedemiyorum. Ancak yayımlatma süreci gerçekten sıkıntı yaşadığım bir süreç.


Yazarken hangi kaynaklardan beslenirsiniz?
Yazarken konuyla ilgili kitaplardan, kitap dışında yayınlanmış eserlerden, ilgili kişi ve kurumlardan, en önemlisi de hikâyeyi yaşamış kişilerle birebir görüşmelerden edindiğim verilerden beslenirim.


Çok okuyor musunuz? Çok genç okumadan yazıyor piyasa kalitesiz kitaplarla dolu fikrine katılıyor musunuz?
Çok okuyorum zira okumazsam yazamayacağıma inanıyorum. Evet okumadan yazılan ve kalitesiz kitapların yazıldığına katılıyorum. Kendilerine olumlu hiçbir şey katmayan, kültür ve aile yaşantımıza uygun olmayan içeriklerle yazılan kitapların gençlerimizi yanlış yönlendireceğine inanıyorum. Çünkü kitap, diziler, filmler hayatımızın odak noktası haline gelebiliyor. Okuduğumuz ya da izlediğimiz bir kahramanın hayat felsefesini kendi felsefesiymiş gibi yaşamaya çalışmasına neden olabiliyor.


Yazmak sizin için ne ifade ediyor?
Yazmak benim için bir tutku, rahatlama aracı ve kendimi ifade ettiğim en önemli araçtır.

İyi yazmanın formülü sizce nedir?
Öncelikle çok okumak, sonra okuduğunu algılamak, yazmayı tasarladığı şey üzerinde düşünmek, yazdıktan sonra da birkaç kez okumak. Bunu ailesine arkadaşına sesli olarak okumaktır. Çünkü yazarken göremediği gözünden kaçırdığı pek çok şeyi fark ediyor. Kendi fark etmese de bir başka göz yanlış ya da eksik bir bölümü fark edebiliyor. En önemli formül çoklu okumak.

Okuma- yazma dışında nelerle meşgulsünüz? Resim, müzik vb.
Okuma ve yazmanın dışında müzik dinlemeyi, söylemeyi yürümeyi severim.

Okumak mı? Yazmak mı? Çizmek mi? Hangisi ağır basar?
Önce okumaktır. Çünkü okumadan profesyonel olarak yazılamayacağını düşünürüm.

Daha iyi yazmak isteyenlere ne önerirsiniz?
Daha iyi yamak isteyenlere önereceğim şey okumalarının yanında iyi bir gözlemci olmaları, yazacakları konu üzerinde fazla fikir yürütmeleri, araştırma yapmaları ve özellikle yazdıkları her karakterin kimliğine bürünmeleri, hissederek yamaları ve son olarak da roman karakteriyle aralarında empati kurarak yazmalarının onları başarıya götüreceğini düşünüyorum.

Röportajınız için teşekkür ediyorum.

Hanife Mert



68 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Fikir Konağı
Abdullah Küçük
Ev Hapsi Günlerinden

Ali Haydar Koyun
Rakamlarda büyük, güç de zayıf olan topluluk

Derya Kadıoğlu
Yalvaç'ın İnsanları

Fırat Han Koçak
Dünyayı Sömüren Küresel Çeteler - 4

Hanife Mert
Eylül ve Hüzün

Zehra Gaylan Yüksekkaya
"Sahi, Neydi Bayram?"

Abdullatif Acar
Umut Adına Martı Olmak

Afşin Selim
Kitapla Diriliş

Ahmet Aytaç
Yazmak kolaydır, Okutturmak büyük marifet ister...

Altun Özmeşe
Kalpteki Kor Parçası

Aslı Ersoy
Zıtlıkların Öğretisi*

Aynur Hazar
Nice Ömürler Eskir Yaşamanın Teninde

Ayşen Kurban
Eksiğim

Aytekin Duran
Görmek ve Duymak Nasıl Bir Duygudur...

Beyhan Uygur
Şekerci Dede ve Tonton Eşi

Burak Kılıçaslan
Burak Kılıçaslan: Emin Demir ile "Ferman" Üzerine Bir Söyleşi

Çağrı Cebeci
Çağrı Cebeci: Yaşlılık

Dilruba Başak
Her Şey Sevince Güzel

Diyanet İşleri Başkanlığı
Öfkeye Hakim Olmak

Engin Dinç
Dil Belası

Ergül Yılmaz
Bir Demet Şiir

Gamze Karadağ
Kayahan Demir: Gaipten Sesler

Gamze Parlak
İnsanlık Nereye Gidiyor

Gözde Karadağ
Gözde Karadağ: Hakan Yusuf Yılmaz - Alpagut Budun 1 Beklenmedik Keşif

Gülhan Teke Genç
Evrildik (mi?)

Hatice Yatkın Yetişen
Adımı Unutma (İmza: Kadın) / Kitap Yorumu

Havva Yaşar
Tefekkür Üzerine Hasbihal

Hayrettin Gönül
Zaferimiz Daha Bir Yaşında!

İbrahim Ethem Gören
Bir Burak bekleniyor!

İlhan Özgür
Türk Eri

Kaşif Meriçli
Kaşif Meriçli: Little Fugitive

Mahmut Ferhat Alptekin
Demokratik Sol

Mecbure İnal Vela
Çizdim, oynamıyorum!

Mehmet Aydın
Ömer Faruk Kaya: Sus ve Bana Aşkı Anlat

Merve Güney
Güneşin Kızı Biterken

Meryem Seyda Parlak
Psikoloji’ye (Ruh Bilimine) Olan İhtiyaç

Muharrem Dere
Doğu, Batı. Dost, Düşman! Kime Göre?

Murat Ginlik
Kısacık ve Çok Uzun Bir Hikâye

Murat Şaşzade
Küçük Tuhaflıklar

Mustafa Gündoğdu
Ölüm Var...

Nagihan Örsel
Sadece SEN!

Nazan Arısoy
Yağmur'un Aşka Teslim Oluşu

Necati Dilek
Uğruna Şiirler Yazılan Kadın

Necdet Bayraktaroğlu
Büyük Türk Devlet Adamı Timurhan'ın Hayatı, Vasiyeti ve Yasası olan Tüzükat-ı Timur

Nermin Güday Kaçar
Asker Yolu Beklerim

Nurcan Dağ
Yalancı Pollyanna Kitap İncelemesi

Nurhan Işkın
Dedemin Saati

Nurittin Günay
Babamın Jübilesi

Özlem Akşit
Selamlaşma Geleneğinin Toplum ve Gençliğimiz İçin Anlam ve Önemi

Pakize Şeyma Kandemir
Salgının Yeni Yazarları 1

Selahattin Doğan
İyilikde İnatlaşmak

Şükran Pınarcan
Duran Çetin Cüneyt kitabı yorumu

Turan Yalçın
Çay Felsefesi

Yasemin Ilgın
Yasemin Ilgın: Hayallerim

Zeynep Didem Gezgin
Merhamet