Hatice Yatkın Yetişen
haticeyatkinyetisen@gmail.com
İnsan
08/01/2021 İnsan yalnızdır. Yalnızdır insan. Çevresi öyle gürültülü ve kalabalıktır ki, yalnızlığının farkında bile değildir. Ona göre yalnızlık hiç kimsenin olmadığı bir ortamda bulunmaktır. Oysaki gerçekte, kendi içine dönük olmak ve düşüncelerinin gürültüsünde hapsolmaktır. İnsan kalabalıklar içinde bile yalnız, yapayalnız olabilir, sadece kendi iç sesini duyabilir. Kalın bir kabuğu vardır insanın, hatta ona kendi gezegeni de diyebiliriz. Her insan kendi gezegeninde tek ve tek başına yaşar. İnsan ıssızdır. Issızdır insan. Tıpkı bir çöl gibi ulaşılamayan vahalarla doludur yüreği. Suyu sadece bir devenin hörgücünde biriktirebildiği kadar, çiçekleri ise kaktüs ya da dikenli çalılardı. Bazen hiçbir şey yetişmez o ıssızlıkta, ya da hiçbir kervan uğramaz oralara. Dikenli tellerle kaplı ıssızlığın sokaklarında barikatlar kurulmuş, otoriteler tarafından ıssızlığa çıkma yasağı ilan edilmiştir. İnsan sessizdir. Sessizdir insan. Sesinin çıktığını, söylediklerinin birileri tarafından duyulduğunu zanneder ama hayır, asla. Herkes, kendine konuşur bu dünya da. Tek muhatabı kendisidir, dinleyeni de. Herkes, iyi ve ya kötü sözlerin, başkalarına söylediklerinin, yankı yapıp geri döndüğünü er ya da geç, mutlaka fark edecektir. İnsan unutkandır. Unutkandır insan. İyi ki de unutkandır. Bir zamanlar onu üzen olayları ve insanları zamanın telaşı içinde bir de bakmış unutmuş. Unutmak iyidir, ruha ferahlık verir, zihni gereksiz şeylerle doldurmayı engeller. Zihnin deposundaki gereksiz çöpler mutlaka boşaltılmalıdır. İnsan beyni çöp evlere dönmemeli, hem temiz hem de düzenli tutulmalıdır ki, güzel düşünceler ve hayaller yerleşecek bir alan bulabilsinler. İnsan yorgundur. Yorgundur insan. Hayat onu yormuştur. Taşıyamayacağı yükler omuzlarına yüklenmiş, olmadık sorumluluklarla yükümlü kılınmıştır. Zaman denilen, ruhu emen bedeni yıpratan salgına, o da kapıldığından olsa gerek, gittikçe yükleri daha ağır gelir, sıkıntı verir. Omuzları düşük, bacakları daha titrek, bedenini taşımakta biraz daha isteksizdir. Kolları iki yanda amaçsızca kırık dallar gibi salınır, durur. İnsan korkaktır. Korkaktır insan. Bazen yaşamaktan korkar, sevmekten, ya da sevilmekten. Kaybolmaktan, bulunamamaktan, ya da bulunmaktan korkar. Karanlıktan korkmaz büyüdüğünden beri. Karanlık doğal bir gözyaşı ve keder kapatıcısıdır, bunu bilir. Karanlıkta görünmez dertler, acılar, sıkıntılar. İnsan cesurdur. Cesurdur insan. Dünya yaşamak için fazla kirli, gürültülü, tutarsız ve yanlıdır. Ölmek için ise fazla güzel, pırıltılı, gözlere şenlik bir yer. Ölmek ve ya yaşamak, işte bu iki duyguya da göğüs gerer insan. Sabırla, tüm sıkıntılara direnerek nefes alır, kendince yaşar dünyada. Ölüm geldiğinde ise hiç korkmadan veda eder ve gider bu dünyadan. İşte cesaret burada başlar ve biter. Yaşamak kadar ölmek için de cesaret gerekir çünkü. |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
Adımı Unutma (İmza: Kadın) / Kitap Yorumu - 13/03/2021 |
"Çok erken değilmiş bak anne. Gelin değil gelincik oldum bu yaşımda. Benzemiş miyim anne o gelinciğe?" |
İçimizdeki Çocuk - 11/02/2021 |
İçimizdeki Çocuk |
Halit Yazıcı / Doğmadan Ölenler - 16/12/2020 |
Halit Yazıcı / Doğmadan Ölenler Kitap İncelemesi |