Derya Kadıoğlu
deryadenizk1975@gmail.com
Küçük Dünyalarında Büyük Yaşayan İnsanlar
14/12/2022 Evde olduğum bir günün akşamında eski yeşil çam filmlerinden birini izlerken aklıma gelenleri yazmak istedim yine. O an için önceki zamanlarda olan düşüncelerim ile şimdiki zamanda olan düşüncelerim arasındaki değişikliği fark ettim. İnsanların düşünceleri nasıl yaş aldıkça değişiyorsa yaşama şekilleri de öyle değişiyor. İzlerken fark ettiğim 70'1i yılların kıyafetlerinin milenyum yılına nasıl da tuhaf ve komik geldiği idi. Oysa şimdi düşündüğümde o zamanlarda yaşayanlar meğerse nasıl da mutlularmış. Küçük dünyalarında büyük yaşamış insanlardan bahsediyorum. Yer sofralarında topluca oturdukları, bir tabaktan ve birbirlerinden tiksinmeden iştahla yedikleri, bir somun ekmeği bıçak yerine elleriyle böldükleri, markasız çatal kaşık kullandıkları sol el yerine sağ elle yedikleri, yerlere dökülmesin diye sofra bezi serdikleri ve hatta düşen ekmek kırıntılarını parmaklarının ucuyla toplayıp besmele ile ağızlarına attıkları o bereketli sofraları şimdilerde göremiyoruz. O dönemlerde yaşam tarzları başkaydı hem de çok başka. Mutlu aile tabloları gözler önündeydi. Kıyafetlerin düzgünlükleri bu zamana göre gayet edepli ve çok güzel olduklarını da gözden kaçıramayız doğrusu. Eskiden eşler arasında saygı ve hoşgörü yanında bir de sabır varken şimdi ise boşanmaların çoğaldığı, mutsuzluğun dibe vurduğu, dünya malı için hayatını çalışarak bitirenlerin, doyumsuzlukların hat safhada gösteriş meraklılarının ve bunun yanında sağlıksız beslenip hastalıkların çoğaldığı, küçük mutluluklar ile yetinmeyi bilmeyip hep çıta yükselmesini isteyenlerle dolu. 90'1ı yıllarda ise, iki çift ayakkabımız var iken daha çok mutlu olduğumuz az ile yetinmesini bilenler olduğumuz da âşikâr. Bizden büyük olanların kıyafetlerinin onlara küçüldüğü zaman diliminde büyüklerimiz tarafından saklanıldığı ve yaşımıza uygun olanların çıkarılıp giydirildiğinde "bu kazak falan kişinin!" diye bağırmadığı kıyafetler. Yıllar öncesinden giyilmiş, marka takıntısı olmaksızın pazarlardan alınan o güzelim sıcacık tutan kazaklar mesela. Vücudumuzu ısıttığı gibi ruhumuzu da ısıtan kazaklardan bahsediyorum. Her şeyin kaliteli olduğu zamanlardan. Şimdilerde 2023'e yaklaşırken; bedenimize, midemize, ruhumuza yaşama standartlarımızın kalitesizliğinden en çok ta, dilimizi, dinimizi, örf adetlerimizi yok etmeye çalışan kalitesiz sistemden gem vuruyorum. Yiyip içtiğimiz her şeye müdahil olan insan görünümünde ki şeytanlardan bahsediyorum. Güzelim ülkemin üzerine oynanan oyunlardan ve daha nicelerinden. Robotlaştırılmaya çalışan dünyanın geçmiş zaman eki -di olan her şey çok güzeldi diyerek sonlandırıyorum. Hey gidi günler diyerek. |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
Yalvaç'ın İnsanları - 15/04/2023 |
Ne varsa böyle küçük yerlerde var hiç bozulmayan insanlık adına. |
Egoizm - 01/02/2023 |
Egosu yüksek insanlarla geçinmek oldukça zordur. |
Dua ve Sabır - 21/11/2022 |
Dua ve sabrın gücü Allah tarafından insanlara verilen güçlü bir silahtır kullanabilene ve bu güce inanan zihniyetlere... |