Derya Kadıoğlu
deryadenizk1975@gmail.com
Yalvaç'ın İnsanları
15/04/2023 150 yıllık konakta oturmuş çayımın gelmesini beklerken tam sağ tarafımdaki camdan dışarıya doğru baktım. Minaresi yeşil yanan cami tam karşımda, okunan selaya yöneldim. Oysa günlerden pazar, acaba neden sela okunuyor diye düşündüm. Bugün Ramazan ayının 18. günü o yüzden okunuyordu demek ki diye düşünürken caminin beyaz demir kapısına yönelen iki kadın, arkalarında bir kız çocuğu eşarbı bağlı şekilde kapıya doğru yöneldiler. O an içimde hem bir özlem hem de buruk bir sevinç oluştu. Belki yıllar var teravihe gidenleri görmeyeli ve gitmeyeli... Çocukken gittiğimiz merkez camisi geldi gözümün önüne ve dolan yaşlar eşlik etti o anıma. Anımsadım çocukluğumu, anımsadım o samimi insanları. Yaz ayındaki teravih çıkışı en güzeliydi benim için. Çünkü caminin az ilerisindeki dondurmacıda sıraya girerdik, ah be o zaman bile arkadaşların içinde en kısa boylu bendim. Boyum yetişmediği için ayaklarımı kaldırır parmaklarımın ucunda külahta sütlü dondurma alana kadar akla karayı seçerdim. Boyu uzun olan arkadaşlarım dondurma kaplarının içini dahi görürlerken ben ancak parayı zor uzatıyor dondurmamı binbir eziyetle alıyordum. Ama olsun değiyordu o zahmete. Zahmet çekilmeden rahmet olur muydu hiç! Elbette olmazdı sıcaktan terleyip bunalarak kalabalığın içinde 33 rekat namaz kıldıktan sonra buz gibi dondurmayı yemek işin en güzel tarafıydı. Caminin kapısına bakıp çocukluğumu düşünürken bu sefer de zor yürüyen bir amca ilişti gözüme ah canım güzel insanım o durumda dahi teravih kılmaya gelmişti. Şimdiki zaman gençleri gibi dizim ağrıyor teravih kılamam demeden hem de. Evde kılmak cemaat sevabından mahrum bırakıyor belki fakat ne olursa olsun camilerin zevki gerçekten bambaşka. Evet evet şimdi de üç erkek çocuğu geldi babasının arkasında aman ya Rabbim geldikçe geliyorlar ne kadar mutlu bir an yaşıyorum şu anda. Ne varsa birlikte var ne varsa eski insanlarda var vesselam... Burası küçük bir ilçe nüfusu az evleri daha çok kerpiçten olan eski fakat sağlıklı evlerin olduğu bir yer. Yol üzerinde yürürken kuzu dahi sevebildiğim sessiz sakin bir yer. Anadolu insanı derler ya hani tam da burası böyle güzel samimi insanlarla dolu. Nereye gittiysem kiminle konuştuysam hepsi aynı samimiyette aynı sıcaklıkta insanlardı. Metropol şehirde doğup büyümenin verdiği duyguyla bu insanların samimiyeti keşke ben de böyle bir yerde doğup yaşasaydım dedirtti bana. Otogardan bindiğim taksici amcanın merhametini ve dualı ağzını hiç konuşmuyorum bile... Dedim ya ne varsa böyle küçük yerlerde var hiç bozulmayan insanlık adına. |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
Egoizm - 01/02/2023 |
Egosu yüksek insanlarla geçinmek oldukça zordur. |
Küçük Dünyalarında Büyük Yaşayan İnsanlar - 14/12/2022 |
Küçük Dünyalarında Büyük Yaşayan İnsanlar |
Dua ve Sabır - 21/11/2022 |
Dua ve sabrın gücü Allah tarafından insanlara verilen güçlü bir silahtır kullanabilene ve bu güce inanan zihniyetlere... |