Nazan Arısoy
Gelsene...
16/03/2016 Bir dilim kızarmış ekmek üzerine, biraz tereyağ ve en sevdiğim karadut reçelini sürdükten sonra bir ince belli bardak dolusu çay ile karın doyurmak gibi senin bakışın. Rembetiko ile demlenirken yudumladığım huzurun içinde sözlerin. Dünyanın bilinen bütün çiçeklerinden başka senin kokun. Daha önce keşfedilmemiş bir cennet bahçesi gibi ruhun. Bildiklerimin eksikliğini fark ettim. Tanımlarım, kavramlarım değişti. Gündüz ve gece ne getiriyorsa yargılamadan sorgulamadan tam bir teslimiyetle yaşamayı ve her nefeste keyif almayı öğrendim seninle. Omuzumda bir el, dudağımda biraz tutku, gözlerimde biraz huzur, sırtımda güçlü bir göğüs değil hissettiğim. Yaşadığımı hissetmeye başladım biliyor musun? Seninle büyümek istemediğimi anladım. Su birikintilerinin üzerine sıçramak istiyorum elele, üstümüz başımız çamur ve sırılsıklam, müziksiz dans etmek istiyorum. Saklambaç oynamalı seninle ya da kör ebe, yeniden birbirimizin bulmanın heyecanını yaşamalı ruhlarımız. Bir kaç tutam öpücük biraz sarılmak katmalıyız birlikte pişirdiğimiz yemeklere. Birlikte şımarmalı, yaramazlıklar yapmalıyız. Caddenin ortasında bir noktaya odaklanıp herkesi başımıza toplamalı sonra da aralarından sıvışıp saklandığımız yerden kahkahalar atmalıyız. Zillere basıp kaçmalıyız suç ortaklığı yapmalıyız birlikte. Uzun uzun orman yürüyüşleri, kumsal huzuru tatmalı birlikte. Giydiklerimize karışmalı, giyindiğimiz için surat asmalıyız bazen. Ay geldiğinde, güneş doğduğunda hep bir olmalıyız anlıyor musun? Yıldızları birlikte izlemeli, güneşi birlikte karşılamalıyız. Ben çok üşürüm bilirsin. Kar yağınca avuçlarına sığınmalı, seninle ısınmalıyım huzurla… Yapmadığımız ne varsa birbirimizi bulasıya kadar uzun bir liste yapmalı, sırasıyla gerçekleştirip benim renkli kalemlerimle üzerine silip kahkahalar atmalıyız birlikte. Bir sürü fotoğraflardan kocaman bir sandığı doldurmalıyız. Bazen videolar biriktirmeliyiz mutlu anılarımızın film karesi olduğu zamanlarda. Yamaçtan aşağıya bile atarım kendimi göklerde elele süzülebilmek için. Sen varken korkmak yok. Biraz Gianni Parios, Alpay, Sezen ve İncesaz katmalıyız geceleri bahçemizin keyfine. Utanmak yok söz. Arada sırada senin için şarkılar da söyleyeceğim. Ne güzel sararsın sen ellerimi. Tüm hücrelerimden içeri akarsan o muhteşem parmak uçlarından. Ben de bu aşk varken nasıl olsa senin her bir parçan muhteşem. Sen ruhumun esaretine son veren beklenilen kahramansın. Benim kahramanımsın. Yaşamak için neye ihtiyaç varsa hepsi seninle paylaşılırsa anlamlı. Kara bulutlar, fırtınalar, keskin sarp kayalıklar şimdi yalnızca geçmişte hapis oldular. Gelecek yok. Şimdi var. Senin olduğun her an şimdi. Şimdi sensin. Şimdi yaşatıyor beni. Martılarla uyandığımızda bir sabah, güneşi giyeceğim üzerime ve tüm sıcaklığımla saracağım seni. Sana sarıldıkça buhar olup göğe karışacak, aşkla mutluluk karışımı bir yağmur olup üzerine sağanak yağacağım. Sırılsıklam ne demek anlayacaksın. Gelsen yaşamaya başlayacaksın. Gelsene… Gianni parios romantizmi… Dinleyiniz lütfen… |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
Yağmur'un Aşka Teslim Oluşu - 05/05/2016 |
*Bu yazı Nazan Arısoy'un yeni yazdığı romanı "Yağmurdan Sonra Deniz" kitabından alınmıştır. |