Burak Kılıçaslan
“Kadınlar İnsandır, Erkekler İnsanoğlu”
19/02/2015 Ticaret ile meşgul olduğumuzdan dolayı, gün içerisinde yüzlerce insan ile temas içerisinde bulunabiliyoruz.Bunun neticesinde ülkemizin her yanından insanlar ile muhabbet esnasında nereli oldukları, kaç kardeş oldukları üzerine de konuşmalar yapabilmekteyiz. Uzun bir zamandan beri yapmış olduğum gözlemlere göre, sığ düşüncelere sahip olan vatandaşlarımız genel itibari ile kız kardeşlerini veyahut ablalarını, kimse kusura bakmasın ama insandan dahi saymamaktadırlar. Nasıl yani diyeceksiniz ki şöyle: Muhabbet esnasında kaç kardeş olduğu sorulan kişi, aile bireyleri arasından bayan olanları çıkararak, sadece erkek kardeşleri söylemektedir. Bu çok acıdır; lâkin halkımızın bir bölümünün ne yazık ki gerçeğidir. Doğan kız çocuklarına önem verilmez, erkek çocuklar ise soylarını devam ettireceğinden dolayı baş tacı edilir. Bu bakış açısı çok sakat bir bakış açısının ürünüdür. Bildiğimiz üzere İslam'dan önceki cahiliye devrinde doğan kız çocukları diri diri toprağa gömülür ve bir babanın kız çocuğunun olması büyük bir utanç vesilesi sayılırdı. “ Onlardan birine kız çocuk müjdelendiğinde yüzü simsiyah kesilir. Öfkeden kuduracak gibidir o. Kendisine muştulananın utancından ötürü toplumdan gizlenir. Hakaret/eziklik üzere tutsun mu onu yoksa toprağın bağrına mı gömsün onu. Bakın ne kötü hüküm veriyorlar!” (Nahl Suresi 58-59. Ayet-i Kerime) İslam'ın gönülleri aydınlatması ile birlikte bu olay sona ermiş oldu. Lâkin ne zaman ki sığ düşünceye sahip bir vatandaşımız kadınlarımızı insandan saymasa, yani bu muhabbet açılsa, hemen aklıma cahiliye devrindeki kız çocuklarının diri diri toprak altına gömülmeleri düşer ve cahiliye devrinden kalma bu alışkanlığın günümüzdeki vatandaşlarımıza böyle yansıması kalbime büyük bir acı ve ıstırap verir. Hiç kimse bu konuda kusura bakmasın kadınlarımız başımızın tacıdır ve Efendimiz'in deyimi ile “ Cennet anaların ayaklarının altındadır.” Buradan hiç kimse bu vatandaşlarımıza karşı ön yargılı ve negatif bir yaklaşım içerisinde olduğumuzu ve hattı zatında onları küçük gördüğümüzü düşünmesin. Bu olay bu tarz düşünce yapısına sahip olan insanlarda yaygın olduğu için bu yanlışı yazmak ve bu yanlışın giderilmesi için onları uyarmak zorundayız. Kadınlarımızın çantalarında biber gazı taşımayı adet edindiği, işlerine gelip giderken yolda gördükleri erkek gruplarından dolayı tedirgin olduğu bir ülkede hemcinslerim adına sadece ve sadece utanç duyuyorum. Bu vesile ile Özgecan kardeşimize Allah'tan rahmet, kederli ailesine ise baş sağlığı diliyorum. Ve şunu belirtmeden geçemiyorum: İslam inancına göre kısasa kısas vardır. Yani bir kişinin ailesinden biri öldürülürse, öldürülen kişinin ailesinden birisi haddi aşmamak şartıyla, o kişiye kısas uygulayarak öldürebilir. Özgecan kardeşimizi ilk olarak bıçaklayan, daha sonra bileklerini kesen, devamında levyeyle kafasını vura vura parçalayan ve neticesinde benzin dökerek cesedini yakanların cezası idam değil, aynı şekilde öldürülmektir. Kimsenin eli gitmiyorsa adaleti biz sağlar ve bir bidon benzin dökerek gönül rahatlığıyla yakarız. Bunu da vahşet için değil, Allah rızası için yaparız. Bunu da yapmayı düşündüğümüzden dolayı bizi de cahillikle itham etmeye kalkışan olursa, aynı ölüm tarzını kızına, kızı yoksa bacısına, bacısı da yoksa anasına yapıldığını bir an aklından geçirip ona göre ağzını açmasını temenni ederiz. İnananlar için hüküm açık ve nettir: “ Ey iman edenler! Öldürülenler hakkında size kısas farz kılındı. Hüre hür, köleye köle, kadına kadın (öldürülür). Ancak her kimin cezası, kardeşi (öldürülenin velisi) tarafından bir miktar bağışlanırsa artık (taraflar) hakkaniyete uymalı ve (öldüren) ona (gereken diyeti) güzellikle ödemelidir. Bu söylenenler, Rabbinizden bir hafifletme ve rahmettir. Her kim bundan sonra haddi aşarsa muhakkak onun için elem verici bir azap vardır.” Yazının Dibi; ne güzel demiş değil mi rahmetli Neşet Ertaş, “ Kadınlar insandır, erkekler insanoğlu.” Selâm, sevgi ve muhabbet ile.. |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
Burak Kılıçaslan: Emin Demir ile "Ferman" Üzerine Bir Söyleşi - 21/01/2018 |
Emin Demir ile "Ferman" Üzerine Bir Söyleşi |
Tüm Siyasi Parti Taraftarlarına Çağrımdır! - 14/04/2015 |
bu ülkede hangi kimliğe ve hangi inanca sahip olurlarsa olsunlar, onlara “ insan” ve “ değerli” olduklarının hissiyatını verdiğimiz vakit, hiçbir güç Allah'ın izniyle bu ülkeyi ne maddi, ne de manevi yönde bölmeye teşebbüs dahi edemeyecektir. |
Cuma Namazı’nın Son Sünneti Sünnet Farz Mıdır? - 06/03/2015 |
Hiç kimse hadsizlik yapıp da bizlere bu yazmış olduğumuz yazıdan dolayı sünnet düşmanlığı addetmeye kalkışmasın. Çünkü bizler Allah’ın Ahzap Suresi 21. Ayet- i Kerimesi’nin mealinde buyurduğu gibi inanmaktayız ve bu doğrultuda hareket etmekteyiz. |
Fırat Milliyet ve İslam Düşmanı Olsaydı… - 23/02/2015 |
Yazının Dibi; garip gelmiştir ve garip gidecektir Allah’ın davası. Çok şükür ki “ galiptir bu yolda mağlup olan.” |
"Bu Tarz Benim" Değil! - 13/02/2015 |
Ülkenin yetişen gençliğinin bilinçaltına ahlaksızlığı ve seviyesizliği aşılarcasına yayınlanan bu ve bunun türevi olan programların yayından kaldırılması adına, RTÜK'ü göreve davet ediyoruz. |
Maddeden Manaya Hicret Etmek - 29/12/2014 |
"Kim bir kavme benzerse, o da onlardandır" hadis |
Bir Devre Damgasını Vuran Adam; Osman Yüksel Serdengeçti - 10/11/2014 |
Serdengeçti Serdengeçti, Anadan, babadan, yardan geçti. O; mübarek davası uğruna, Çile üstüne çile çekti. |
Ruhunu Makineleşmeye Teslim Etmiş Olan İnsanlık! - 21/10/2014 |
Ne kaldı ki eskilerden günümüze ruhunu makineleşmeye teslim etmiş olan insanlıktan başka. |