İbrahim Ethem Gören
Anadolu'da Sanat Zamanı
20/12/2014 Geleneksel İslâm-Türk sanatları tabir caizse altın çağını yaşıyor… Son çeyrek asırdır, yarım yüzyıl kadar süren kültür karakışından çıkarak, üzerine geçirilmek istenen deli gömleğini kudretli hattatların kamış kalemleriyle yırtıp atan öz sanatlarımız, hak ettiği mevkie doğru hızla; tekbir sadalarıyla ilerliyor…Allahü ekber, Allahü ekber... İşittiğiniz bu gür âvaz, hattatların kamış kalemlerinin zikri, müzehhiplerin fırçalarının ilahisi, ebrucuların teknesinin duası, çinicilerin göz nuru, minyatürcülerin rikkati, kaatı ustalarının dikkati, sedefkârın gönül cilası, mücellidin nefesidir... İstanbul’da olduğu gibi tüm Anadolu kentlerinde de geleneksel sanatlarımız mahir üstadların marifetiyle yeni eserler ve isimlerle taçlanıyor. İzmit’te, Eskişehir’de, Kütahya’da, Adana’da, Erzurum’da, Ankara’da, Diyarbakır’da, Cizre’de, Samsun’da, Edirne’de, Isparta’da, Uşak’ta sanat taliplileri hocalarının dizlerinin dibinde bir yandan kadim sanatlarımızın usulünü öğrenirken diğer yandan da hadisenin manevi edep ve erkânına dair kazanımlarda bulunuyor… Son paragrafı, Bursa’dan Elif Birkan’ın; Ankara’dan Merve Aydoğan Olgun’un, Gaziantep’ten Erkan Bakım’ın, Adana’dan Sema Nur Yurtman’ın, Erzurum’dan Nurdan Karagöz’ün, İzmit’ten Merve Kara’nın, Kütahya’dan Arif Çelik’in, Zonguldak’tan Esma Nur Karameşe’nin, Eskişehir’den Emre Özdemir’in isimlerini, kudretli kamış kalemlerinin, narin fırçalarının zikrine bereket zikrederek şerh edelim… Ve Bursa’dan tüm Türkiye’ye fîsebilillah is mürekkebi imal edip gönderen gönül adamı Demirali Kurtulmuş’a selâm edelim… Adana’dan Mersin’e, oradan Samsun’a; Küçükköy’den İzmit’e, Bursa’ya, Eskişehir’e, Kütahya’ya; Atışalanı’ndan İzmit’e, Diyarbakır’a, Cizre’ye; Esenler’den Diyarbakır’a, Cizre’ye ve Üsküdar’dan Ankara’ya doğru sanatkârlar gün aşırı akın ediyor… Derslerin, meşklerin, müzakerelerin, sohbetlerin, takrirlerin biri biterken diğeri başlıyor... Böylelikle Anadolu bozkırları ebru çiçekleriyle renkleniyor, yaylalara tekneler kuruluyor, is mürekkepleri hafi bir sırrın peşine düşüyor, çini, rengini Ankara’da buluyor, topyekûn Anadolu öz kimliğine kavuşuyor, sanat, hakiki hüviyetini buluyor. Duvardaki sülüs yazı artık sadece şairleri değil; sokaktaki vatandaşı da sarsıyor, kırık çiniler herkese heyecan veriyor… Mürekkepler okkaları dolduruyor, paletlerde renkler, fırçalarda şekiller, murakkaada desenler beliriyor. Ocaklarda çinicilerin teheccüd vakitlerinde çizdikleri hayalleri pişiyor; Anadolu, sanatla buluşup özüne dönüyor. Anadolu şehirlerinde geleneksel sanatlara müteveccih kurumlar birbiri ardına açılıyor. Adana’da Anadolu Geleneksel Türk-İslam Sanatları Platformu, Konya’da Destegül Güzel Sanatlar Merkezi, Bursa’da Bab-ı Nun Geleneksel Sanatlar ve Kültür Derneği, Mersin’de Mevlana Kültür Sanat Derneği, Erzurum’daAhenk Derneği, Kütahya’da VAV-DER Geleneksel Sanatlar ve Kültür Derneği, Samsun’da Neva Kültür Sanat Merkezi, Ankara’da Estergon Kalesi Kültür Merkezi, Eskişehir’de Vel-Kalem Geleneksel Sanatlar ve Kültür Derneği, Kocaeli Bilim Kültür ve Sanat Derneği, Belediyelerin Sanat-Meslek Kursları, Kültür Konseyleri ve isimlerini burada zikretme imkanı bulamadığımız pek çok kuruluş, yüzlerce mensuplarıyla birlikte öz sanatlarımıza sahip çıkıyor… Bizim Yunus’un, Hacı Bektaş’ın, Mevlana’nın, Alvarlı Efe’nin, Zeynel Abidin Semerkandi’nin, Şeyh Kudbeddin’in, Emir Sultan’ın, Sultan Baba’nın, Şeyhî’nin, Arpacı Dede’nin yurtlarında, birbiri ardına açılan sergilerde hat sanatının izzeti, tezhip sanatının letafeti, ebru sanatının ihtişamı göz kamaştırıyor… Öznesinde sanat ve estetik güzellikler ve Rıza-i Bari bulunan sivil toplum kuruluşları geleneksel sanatlara, kadim kültürümüze; özellikle de hüsn-i hatta, tezhibe, ebruya, minyatüre, nahta, kalemişine, ciltçiliğe, sedefkârlığa hizmet ediyor, geleneksel okçuluk ve klasik Türk musikisinin envarını halkımızın irfanına arz ediyor, öz sanatlarımızın efradını cami ağyarını mani bir tarzda tanıtılmasını temine çalışıyor. Hâsılı dernekler Anadolu coğrafyasında geleneksel sanatlarımızın yeniden dirilişine katkıda bulunuyor. Yerel yönetimler ve merkezi idare hiç olmadığı kadar sanata ve sanatkâra sahip çıkarak hamilik yapıyor, böylelikle Anadolu’daki Güzel Sanatlar Fakültelerinde, özel atölyelerde, kurslarda, dernek merkezlerinde geleceğin Hamid Beyleri, Halim Efendileri, Rikkat Kuntları, Tahsin Aykutalpleri, Necmeddin Okyayları yetişiyor. Anadolu, kaybettiği ruha ve manaya kavuşuyor… Şair Faruk Nafiz, “Başka sanat bilmeyiz karşımızda dururken/Yazılmamış bir destan gibi Anadolu’muz”diyordu. Bu haykırışın üzerinden 88 yıl geçti. Anadolu coğrafyasındaki kültür karakışı üstadların sebatkâr hohlamalarıyla ilkbahara dönüştü… Şimdi Anadolu’da sanat zamanı... Sanat destanı yazma zamanı… ESKİŞEHİR’E TEBRİKLER… Anadolu’da sanat meşki için herhangi bir engel bulunmuyor. Engel ruhlarda yok, zihinlerde de! Zihinsel yahut bedensel özürü olanlar değil, bedendeki engele takılanlar engelli… Engele takılmayanlar sanatta da estetik güzelliklerde de alıp başını yürüyor, tıpkı Eskişehir örneğinde olduğu gibi… Geleneksel sanatlar tarihinde bir ilk yaşanıyor. Bir yıldır Eskişehir’de İçişleri Bakanlığı’nın desteğiyleZübeyde Hanım Rehabilitasyon Hastanesi’nde engellilere yönelik hat dersleri düzenleniyor. Hattat Mahmut Şahin’in koordinatörlüğünde Hasan Yige ve Emre Özdemir’in verdiği derslere 60 kadar engelli vatandaşımız katılıyor. Engelli kardeşlerimiz hocalarının rehberliğinde Bidest-ü bi-pa Mehmet Efendi’nin izinden giderek geçtiğimiz günlerde Eskişehir Odunpazarı Tiryakizade Sergi Salonu’nda 65 eserle Engelsiz Hat Sergisi’ni açtılar. Sergiye eser veren kardeşlerimize, Vel-Kalem Geleneksel Sanatlar ve Kültür Derneği gönüllülerine, derneğin Başkanı Dr. Hüseyin Seyhan Fidan’a ve tüm emeği geçenlere şükranlarımı arz ediyorum. |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
Bir Burak bekleniyor! - 15/05/2015 |
Burak, Hakk Teâlâ’nın buyruğuyla “Kulu Muhammed'i geceleyin, Mescid-i Haram'dan kendisine bazı âyetlerimizi göstermek için, etrafını mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâ'ya…” götürdü. |
Kapalı Çarşı - 03/04/2015 |
Şiiri, mısralar arasına yüklenen hikmeti, şairi ve bahusus Üstad Sezai Karakoç’u çok severim… Çok sever, eserlerini yana yana, dönene okur dururum, durur okurum… Ondaki aşkın manayı keşfetmeye çalışırım… |
Yücelerden Kafile - 27/02/2015 |
Kitabı heyecanla okumaya başladığınızda kendilerinden bahsedilen evliyalarla konuşup elinizi uzatsanız dokunacak gibi oluyorsunuz. |
Çini Ustası - 13/02/2015 |
Bir gümüş yüzük, üzerindeki turkuvaz taşta Lafza-i Celâl yazılı… İnce, zevkli bir eser… Gönlünde sanat ve estetik güzelliklere açık kapılar bulunan sanatkârın, mezkûr yüzükteki taşı temaşa etmesiyle çini ile ünsiyeti başlamış… |
Asker elbisesi düşmanda korku uyandırmalı - 24/01/2015 |
Türk devletleri askeri kıyafetleri konusunda çalışmalar yapan, Talimhane Okçuluk Kulübü Başkanı Av. Adnan Mehel ile tarihi Türk devletlerinin askeri kıyafetleri üzerine hasbıhal ederek, ecdadımızın savaş kıyafetlerini irdeledik.. |
Masalsız Çocuklar - 12/01/2015 |
Size masal mı anlatayım çocuklar! Hiç duymadığınız, aşinası olmadığınız masallardan mı söz edeyim size, yoksa kulaklarınıza ninni mi fısıldayayım! |
Hangi Yılbaşı! - 30/12/2014 |
Okuyucularımız yılbaşı adetini, tüketim çılgınlığını, pagan kültürünü, Aziz Nicholas’ı, çevre tahribatını değerlendirdi... |
Savaş Çevik’ten “Denge” - 26/12/2014 |
“Güzel yazı, hocanın öğretişinde gizlidir. Güzelleşmesi çok yazmakla; güzelliğini devam ettirebilmek İslâm dinine bağlılıkla mümkündür.” Hz. Ali |
Girişimcilik hayâlle başlar - 24/11/2014 |
Ahlâk herkese lazım. Dolayısıyla girişimciye de ahlak, güzel ahlâk çok yakışır. |
Devamı |