• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/kitapkonagi
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=+905334645270
Okuyalım, Okutalım
Takvim
Site Haritası
Abdullah Küçük
abdullah.kucuk@hotmail.com.tr
Stephen King
15/12/2020

Hep denir, ‘önyargı’ kötüdür. Bunu bildiğimiz halde bazen önyargı tuzağına düşeriz.

Ben de Stephen King için, nereden, nasıl kaynaklandıysa, ‘asla soğan yemem’ diyen biri gibi, ‘asla onu okumam’ demiştim bir zaman.

Yıllar önceydi, kitapçıda oyalanırken, rafın birini Stephen King kitapları işgal etmişti. Ani bir kararla milli piyangocudan çeyrek bilet alırken yaptığım gibi ortalardan onun bir korku kitabını çekip aldım. Bunu daha önce Agatha Christie için de yapmış, şansıma Doğu Ekspresinde Cinayet romanı çıkmıştı.

Gece kanepeye uzanıp okumaya başladığımda suratıma şaplaklar atılıyormuş gibi olmuştum. ‘Bu nasıl bir kurgu nasıl bir olay örgüsü’ deyip kalemine hayran kalmıştım King’in.

Sanki kendince bir formül üretmiş, o formül gereğince doz ayarlaması yapmıştı. Bu bölümde şu kadar doz yeterli, şu bölümde şu kadar…

Onu okuyan insanlara ‘Stephen’i nasıl bilirsiniz’ desek, “Korkunç olayların arasına sıkıştırdığı kara mizahla beni hep şaşırtmıştır,” gibi sözler duyarız.

Hep bir yan hikâye kondurur ana hikâyenin sağına soluna. En çok dikkatimi diyalogları çeker, belli ki diyaloglara fazla önem veriyor ve üzerinde aşırı titizleniyor.

Tabii çok çalışkan bir yazar olması herkesçe malumdur.

Sürükleyiciliği, yarattığı atmosfer, karakterlerin gerçekçiliği gibi daha birçok methiye dizilir onun romanları için.

Ama beni en çok onun iştahı, yani yazma iştahı etkiler. Bu nasıl bir iştahtır, nasıl bir hevese sahiptir?

Bir kere şöyle dediğini okumuştum; “Nasıl yazılırsa yazılsın, öykü iyiyse eser de iyidir.”

Uzun yıllar boyunca korku edebiyatına hep uzak durmuşumdur. Bu da o en başta söylediğim önyargı ile alâkalıdır. Bir akşam özel bir televizyonda ‘Parlament Sinema Kuşağı’ programında senaryosu Stephen King’e ait The Shawshank Redemption (Esaretin Bedeli) filmi denk gelmiş, filmin etkisini üzerimden uzun süre atamamıştım.

Onun Kâbuslar Pazarı adlı bir kitabı var. Öyküleri hangi ilhamla yazdığını, konusunun nerede, nasıl aklına düştüğünü paylaşıyordu öykü öncesinde. Bilgilendirme yazıları ilgimi çekmişti. O zaman anlamıştım King’in Korku Edebiyatının yaşayan en önemli yazarı olduğunu.

Eh, bilindiği gibi korku, insanı yüzleşmeye en yalın haliyle davet eden bir edebiyat türüdür.

“Bazen bir hikâye bütün olarak gelir -bitmiş halde. Ama çoğu zaman bana iki kısım olarak gelir: Önce fincan, sonra kulpu. O fincan ne kadar güzel olursa olsun, kulpu aramamaya çalışmamak gerekir; onun ortaya çıkmasını beklemek zorundasınızdır.”

Polisiye-gerilim ya da korku edebiyatı ile uğraşan bir yazar için ne kadar öğreticidir onun bu sözleri, yazanlar bilir.

“Yazarların akılları tuhaf bilgilerin depolandığı bir hurda yığını gibidir.”

İşte bu cümlesi beni ona daha da yaklaştırmıştı. Ve bombayı şu sözleriyle patlatmıştı.

“‘Bir şey başından geçmediği için onun hakkında yazamazsın’ düşüncesinden nefret ederim.”

Böylece hayal gücünün yok sayılmasına karşı durduğu gibi, onun sınırsızlığını savunuyor ve empatinin gücünü önümüze koyuyordu.

‘Öteki.’ Öteki denince akla ne gelir? Başkalarını bilmem de benim aklıma yazdığı o korku romanlarında ‘öteki’yle uğraşmaktan bıkmayan, öteki olmanın ya da ötekisiz olmanın dehşetini anlatmaktan çekinmeyen Stephen King gelir.

‘Kâbuslar Pazarı’ kitabının hikâyelerinde King, gündelik hayatın bir kâbus haline nasıl geldiğini anlatıyor. Tabii, hep yaptığı gibi, kötülük ve suç gibi temaları işleyen, modern insanın ahlak ve adalet anlayışını sorgulayan düşündürücü şeyleri de karşımıza çıkartıyor.

İçlerinde ‘Mile 81’ adlı King’in otoyol dehşetlerine aşina okurları için kaçırılmaması gereken bir öykü de var.

Netice:

Yazarımız, gündelik hayatın içindeki dehşetlerle ve özellikle de ölümle bir anlığına da olsa yüzleşmeye çağıran kısa öykülerle merhaba demiş bizlere.

En başta dediğim gibi Stephen King’in her öyküsünü okuduğumda, gerçekliğin suratta patlayan tokatı gibi sarsılıyorum.

O her daim okunacak bir yazardır. Ölüm gerçekliğini koruduğu müddetçe…



582 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Ev Hapsi Günlerinden - 02/09/2021
Salgının kısıtladığı günlerde...
Kitap Korkusu - 18/06/2021
Kitap korkusu öyle azımsanacak bir korku değildir...
Sanatçıya Nasıl Bakılmalı - 25/05/2021
Necip Fazıl Kısakürek Anısına
Ne Söylediğin Değil, Nasıl Söylediğin Önemlidir - 11/05/2021
Hayırlı bayramlar...
Romancılar İçin Tarih Bilgisi Şart Mıdır? - 09/04/2021
Tarih bilgisi ve nesnellik
Kabullendiğimiz Fikirler Kendimize mi Aitler? - 12/03/2021
Otobüste Unutulan Dergi
Şaşmak Şaşakalmak - 10/02/2021
Şaşırmak-şaşırmamak, şaşmak-şaşmamaktan başka bir şeydir.
Yazar mı? Yazan mı? - 22/01/2021
Mesele, biz yazalım, siz okuyunuz meselesi midir?
Memleket Hikâyeleri - 30/12/2020
Refik Halit Karay
 Devamı
Fikir Konağı
Abdullah Küçük
Ev Hapsi Günlerinden

Ali Haydar Koyun
Rakamlarda büyük, güç de zayıf olan topluluk

Derya Kadıoğlu
Yalvaç'ın İnsanları

Fırat Han Koçak
Dünyayı Sömüren Küresel Çeteler - 4

Hanife Mert
Eylül ve Hüzün

Zehra Gaylan Yüksekkaya
"Sahi, Neydi Bayram?"

Abdullatif Acar
Umut Adına Martı Olmak

Afşin Selim
Kitapla Diriliş

Ahmet Aytaç
Yazmak kolaydır, Okutturmak büyük marifet ister...

Altun Özmeşe
Kalpteki Kor Parçası

Aslı Ersoy
Zıtlıkların Öğretisi*

Aynur Hazar
Nice Ömürler Eskir Yaşamanın Teninde

Ayşen Kurban
Eksiğim

Aytekin Duran
Görmek ve Duymak Nasıl Bir Duygudur...

Beyhan Uygur
Şekerci Dede ve Tonton Eşi

Burak Kılıçaslan
Burak Kılıçaslan: Emin Demir ile "Ferman" Üzerine Bir Söyleşi

Çağrı Cebeci
Çağrı Cebeci: Yaşlılık

Dilruba Başak
Her Şey Sevince Güzel

Diyanet İşleri Başkanlığı
Öfkeye Hakim Olmak

Engin Dinç
Dil Belası

Ergül Yılmaz
Bir Demet Şiir

Gamze Karadağ
Kayahan Demir: Gaipten Sesler

Gamze Parlak
İnsanlık Nereye Gidiyor

Gözde Karadağ
Gözde Karadağ: Hakan Yusuf Yılmaz - Alpagut Budun 1 Beklenmedik Keşif

Gülhan Teke Genç
Evrildik (mi?)

Hatice Yatkın Yetişen
Adımı Unutma (İmza: Kadın) / Kitap Yorumu

Havva Yaşar
Tefekkür Üzerine Hasbihal

Hayrettin Gönül
Zaferimiz Daha Bir Yaşında!

İbrahim Ethem Gören
Bir Burak bekleniyor!

İlhan Özgür
Türk Eri

Kaşif Meriçli
Kaşif Meriçli: Little Fugitive

Mahmut Ferhat Alptekin
Demokratik Sol

Mecbure İnal Vela
Çizdim, oynamıyorum!

Mehmet Aydın
Ömer Faruk Kaya: Sus ve Bana Aşkı Anlat

Merve Güney
Güneşin Kızı Biterken

Meryem Seyda Parlak
Psikoloji’ye (Ruh Bilimine) Olan İhtiyaç

Muharrem Dere
Doğu, Batı. Dost, Düşman! Kime Göre?

Murat Ginlik
Kısacık ve Çok Uzun Bir Hikâye

Murat Şaşzade
Küçük Tuhaflıklar

Mustafa Gündoğdu
Ölüm Var...

Nagihan Örsel
Sadece SEN!

Nazan Arısoy
Yağmur'un Aşka Teslim Oluşu

Necati Dilek
Uğruna Şiirler Yazılan Kadın

Necdet Bayraktaroğlu
Büyük Türk Devlet Adamı Timurhan'ın Hayatı, Vasiyeti ve Yasası olan Tüzükat-ı Timur

Nermin Güday Kaçar
Asker Yolu Beklerim

Nurcan Dağ
Yalancı Pollyanna Kitap İncelemesi

Nurhan Işkın
Dedemin Saati

Nurittin Günay
Babamın Jübilesi

Özlem Akşit
Selamlaşma Geleneğinin Toplum ve Gençliğimiz İçin Anlam ve Önemi

Pakize Şeyma Kandemir
Salgının Yeni Yazarları 1

Selahattin Doğan
İyilikde İnatlaşmak

Şükran Pınarcan
Duran Çetin Cüneyt kitabı yorumu

Turan Yalçın
Çay Felsefesi

Yasemin Ilgın
Yasemin Ilgın: Hayallerim

Zeynep Didem Gezgin
Merhamet